Suriye ve Irak politikalarımızın yanlışlığı nedeniyle terörün hedefi olduk
TSK'NIN 26. GENELKURMAY BAŞKANI EMEKLİ ORGENERAL İLKER BAŞBUĞ'DAN TERÖR SALDIRILARININ ARDINDAKİ GERÇEKLERLE İLGİLİ ÇARPICI AÇIKLAMALAR: SURİYE VE IRAK POLİTİKALARIMIZIN YANLIŞLIĞI NEDENİYLE...
TSK'NIN 26. GENELKURMAY BAŞKANI EMEKLİ ORGENERAL İLKER BAŞBUĞ'DAN TERÖR SALDIRILARININ ARDINDAKİ GERÇEKLERLE İLGİLİ ÇARPICI AÇIKLAMALAR: SURİYE VE IRAK POLİTİKALARIMIZIN YANLIŞLIĞI NEDENİYLE TERÖRÜN HEDEFİ OLDUK
Sevgili okurlarım,
28 Haziran 2016 akşamı, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda, tüm Türkiye'ye bir kez daha tarifsiz acılar yaşatan, hepimizi yasa boğan, lanetlediğimiz bir terör saldırısı oldu. Bu saldırıdan yola çıkarak Cumhuriyet tarihimizin en kritik günlerine nasıl ve neden geldiğimizi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 26. Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ'a sordum.
İLKER BAŞBUĞ: 20 Temmuz 2015'te Şanlıurfa'nın Suruç İlçesi'nden Ayn el Arab'a gitmek için toplanan gençlerin açıklama yaptıkları sırada, IŞİD'li bir canlı bombanın kendini patlatmasıyla Türkiye, ciddi bir terör sarmalına, hatta kaosa girdi. Suruç'ta ve daha sonra Türkiye'nin birçok yerinde yaşanan terör eylemlerini, Irak'ta ve Suriye'deki siyasi gelişmelerden, daha açık deyimle oralarda çizilmek istenen yeni sınırlardan soyutlayamazsınız. İstanbul'daki IŞİD tarafından gerçekleştirildiği söylenen terör eylemini de, Suriye'deki son gelişmelerden soyutlayamazsınız.
UĞUR DÜNDAR: Yani, siz ülkece hedefi olduğumuz terör saldırılarının arkasındaki ana nedenlerin başında; Suriye ve Irak'ta yaşanan olaylarla, Türkiye'nin Irak ve Suriye'ye karşı yürüttüğü dış politika yanlışlıklarını mı görüyorsunuz?
İLKER BAŞBUĞ: Evet. Ana nedenin bu olduğunu düşünüyorum. Elbette, bu ana nedenin yanında başka sebepler de var. Suruç'taki eylemin, Suriye'de IŞİD'e karşı çatışmaların Ayn el Arab'da, İstanbul'daki olayın ise yine çatışmaların Menbiç'te yoğunlaştığı sırada meydana gelmesi düşündürücüdür.
UĞUR DÜNDAR: Türkiye'nin özellikle Suriye politikasındaki yanlışlıkları da özetler misiniz?
İLKER BAŞBUĞ: Birincisi, dış politika milli menfaatlere dayanır. Türkiye'de bu hususun da doğru anlaşıldığını zannetmiyorum. Biz, hâlâ dostluklar ve düşmanlıklardan bahsediyoruz. Bakın, İngiltere Dışişleri Bakanlarından Palmerstone'nun çok bilinen bir sözü vardır: “Ne dostluklar ne de düşmanlıklar sonsuza kadar sürer. Sonsuza kadar sürecek olan milli menfaatlerdir…”