Türkiye'nin ulusal çıkarı, Suriye rejimiyle işbirliğini zorunlu kılıyor
Krizden çıkış yolu için başlıktaki öneriyi dile getiren Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ şöyle diyor: “İdlib’de siyasi çözüm içi boş bir kavram...
Krizden çıkış yolu için başlıktaki öneriyi dile getiren Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ şöyle diyor: “İdlib’de siyasi çözüm içi boş bir kavram Yapılması gereken; Ankara’nın derhal Şam ile ilişki kurmasıdır. Bu ilişki, Türk askerinin Suriye’deki varlığına meşruiyet kazandırır.” İşte emekli Büyükelçi Elekdağ’dan “İdlib Krizi” konusunda çarpıcı yorumlar…
Sevgili okurlarım,
Suriye ordusunun, Rusya ve İran’ın desteğiyle ülkenin büyük bir kısmında hakimiyet kurmasından sonra, sıra muhalefetin ve ülkedeki cihatçı teröristlerin tamamının sığındığı son kale olan İdlib’in alınmasına geldi. Suriye ordusunun Rusya’nın havadan desteğiyle İdlib’e yapacağı topyekûn bir harekâtın, cihatçıların halkı kalkan olarak kullanacak olmalarından dolayı, hem çok sayıda sivilin öleceği bir katliama dönüşmesi, hem de dehşetli bir göç hareketine yol açması kaçınılmaz görünüyor!.. Sivillerin tek kaçış istikameti Türkiye olduğundan en az bir milyon kişinin Hatay sınırımıza dayanacağı tahmin ediliyor. Şam yönetimi ile Rusya ve İran, operasyona bir an önce başlama konusunda sabırsız görünüyorlar! Türkiye ise, radikallerle ılımlı muhalifler arasında ayırım yapmak gerektiğini savunarak, aksi takdirde sivil zayiatın korkunç boyutlara ulaşacağını ve ülkemiz için yıkıcı sonuçlar yaratacak göç dalgasını başlatacağını öne sürüyor. Yani askeri çözüme karşı çıkıyor ve siyasi çözüm arayışı öneriyor.
Tüm öngörüleri doğru çıkan bilge diplomat, emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ ile bugünkü söyleşimizde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Tahran Zirvesi”nde yaptığı ateşkes önerisinin neden kabul edilmediği başta olmak üzere “Bu zirveden sonra ne olacak?” sorusuna cevap arayacağız. Ayrıca bu konjonktürde Türkiye için en uygun hareket şeklinin ne olabileceğini konuşacağız.