Yardım kampanyasında depremzedelere 30 milyar liralık bağış sözü verenler neredeler?
Sözcü yazarı Uğur Dündar bu hafta 'Yardım kampanyasında depremzedelere 30 milyar liralık bağış sözü verenler neredeler?' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Büyük depremin birinci yıldönümünde Sözcü TV’nin gün boyu yaptığı başarılı habercilik örneklerini izlerken, hepimizin yüreğini dağlayan felaket sonrası reyting kanallarında 15 Şubat 2023 akşamı ortaklaşa yayınlanan “Türkiye Tek Yürek” yardım kampanyasının nasıl sonuçlandığını merak ettim.
★★★
Zira o gece televizyonların ekran yüzleriyle, siyasi iktidara yakın ünlü isimlerin bağış topladığı canlı yayına telefonla bağlanan hayırsever yurttaşlar, 115 milyar liralık yardım sözü vermişlerdi.
Ancak yaşadığımız tarifsiz acıyı sömürerek reklam amacıyla kullanan bazı vicdansızların, söz verdikleri paraları yatırmamak için program sonrası ya kayıplara karışacaklarını ya da bin dereden su getirerek mazeret öne süreceklerini -benzerlerini daha önceden düzenlemiş deneyimli bir yayıncı olarak- tahmin ediyordum.
Nitekim İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in bu konudaki soru önergesine verdiği yanıtta, taahhüt edilen 115 milyar liranın 85 milyarının toplanabildiğini, bağışını henüz yapmayanların belirlenerek geri kalan 30 milyar liranın tamamlanmasına çalışıldığını açıkladı.
★★★
Oysa reklamın “r” sine gerek duymadan depremzedelerin imdadına koşan değerli iş insanları, ticari kuruluşlar, spor kulüpleri, sivil toplum örgütleri, hatta okul harçlığını yatıran öğrenciler bile vardı.
Bunlardan biri de Koç Holding idi.
Kurucusu Vehbi Koç’un “Devletim ve ülkem var oldukça ben de varım” deyişi, topluluğun “Umut Kentler” vizyonunu belirledi.
Hemen kollar sıvandı ve 5,5 milyar liralık bir bütçe ile yaralar sarılmaya başlandı.
Bu amaçla binden fazla kişi, planlama, tasarım, tedarik, satın alma, lojistik, operasyon, iş birliği ve koordinasyon için görevlendirildi.
24 saat boyunca dönüşümlü olarak hiç durmadan çalışan ekipler, sadece konteynerleri temin etmekle kalmadı. “Umut Kentler” de her türlü ihtiyacı karşılayacak yaşam alanları oluşturulurken, eğitim, spor, beceri kazanma, istihdam yaratma olanakları gibi, toplumu ayakta tutacak bir model hayata geçirildi.
Konteyner kentlerde her kapının önüne çiçekler, tenteler yerleştirildi. İçleri de klima, televizyon, mini mutfak, buzdolabı, termosifon gibi beyaz eşyalar ve mobilyalarla donatıldı. 247 cm tavan yüksekliğine sahip evlere, 55 bin adet mobilya ve 25 bin beyaz eşya konuldu.
★★★
Böylece deprem felaketinin yaşandığı 4 ilimizin 5 farklı yerinde 735 bin metrekare alanı kapsayan, yüzde 3’ü engelli bireyler için tasarlanmış 5 bin adet konteyner evden oluşan “Umut Kentler” yükseldi. Konteynerlerin yapımı için Osmaniye’de, 4 bin metrekare kapalı alanı bulunan tesiste, 480 kişilik bir ekip görevlendirildi. Bu ekip 6 dakikada bir konteyner üretebilecek hıza ulaştı.
★★★
Böylesine ayrıntılı bir planlama yapılır da çocuklar unutulur mu?
