6 milyar dolarlık döviz satışı
Bu duruş, eğer bir merkez bankası kendi parasının değerini korumak için elindeki araçları yeterince kullanıyorsa doğruydu. Ayrıca döviz satmak da yanlış bir politika değil. Günü gelir, bir merkez...
Bu duruş, eğer bir merkez bankası kendi parasının değerini korumak için elindeki araçları yeterince kullanıyorsa doğruydu. Ayrıca döviz satmak da yanlış bir politika değil. Günü gelir, bir merkez bankası elindeki tüm araçları kullanırken, döviz arzı sağlamak için döviz satışı da yapabilir, döviz borç verebilir, döviz swapı yapabilir.
Ancak zaman içinde görüldü ki döviz satma tercihi olmadığı gibi asıl; faiz silahının gerektiği gibi kullanmaktan kaçınıldığına tanık olduk. Hep etrafından dolaşıldı.
2016 Nisan ayından bu tarafa döviz satış ihalesi ya da döviz satış müdahalesi yapılmadı. Faizleri de zamanında ve yeterince yükseltmekten de uzak duruldu.
Ancak 2017’ye damgasını vuran bir politika var ki o da Merkez Bankası’nın ihracatçılara ve döviz kazandırıcı hizmetler kesimine kullandırdığı, vadesinde döviz olarak ödenmesi gereken reeskont kredilerinin TL olarak ödenmesine olanak sağlandı. Böylelikle beklenen döviz girişlerinden vazgeçiliyordu. Sonuçta; döviz satışı demekti bu.
2017 yılı başlarında, şubat ortasından mayıs sonuna kadar, bu uygulamanın penceresi açıldı; Merkez Bankası’na döviz geri ödemesi olan şirketlere 3.53’lük kur üzerinden geri ödeme olanağı tanındı. İki buçuk ayda 3 milyar dolarlık kredi TL olarak geri ödenmiş, mayıs ayında ise ne kadar geri ödemenin TL olarak yapıldığı açıklanmamıştı.
İkinci pencere de kasım başında açılmış, Banka, 6 kasımdan başlayarak 1 şubata kadar istenirse döviz yerine 3.70’lik kur üzerinden TL geri ödeme yapılabileceğini ilan etmişti. Bu hala yürürlükte.