‘A la Turca’ para politikası
FİYAT etiketi konulmayan Ortadoğu pazarlarında satıcı, alıcının kılığına kıyafetine, haline tavrına bakarak, iştahı ve ödeme kapasitesini tartarak fiyatlama yapar.Yaşadığımız döviz...
FİYAT etiketi konulmayan Ortadoğu pazarlarında satıcı, alıcının kılığına kıyafetine, haline tavrına bakarak, iştahı ve ödeme kapasitesini tartarak fiyatlama yapar.
Yaşadığımız döviz krizinde adım atması gerekenlerin duruşu da böyle oldu. Kırılma eşiğine gelmemiz beklendi.
Faiz artışının epey uğraşılarak “yukarıdan izinle” yapılabildiğini sağır sultan bile biliyor; çünkü bizatihi sürecin içinde olan bürokrat ve bakanlar birebir konuşmalarda bunu anlatıyorlar. Faiz artışına gelene kadar da işin gereği ve “ne yaparsam?” değil, “piyasalara ne dersem?” açısı ile işler yürütüldü.
Çarşamba günü 3 puanlık faiz artışı yapılırken para politikasındaki sadeleştirmeye geçiş de yapılmadı. Neden? Çünkü sadeleştirme demek; yüzde 16.50’ye çekilen faizin, “orta noktaya alınarak” yüzde 9.25’te duran gecelik faizin de yüzde 18-19 gibi bir seviyeye çekilmesini gerektiriyordu.
Önce “3 puan artıralım, yeter mi görelim?” diyerek yola çıkan para politikası yapıcıları, sadeleştirmeyi de 7 Haziran’daki toplantıya bıraktılar. Son çalkantıdan, itibar kaybından bile ders çıkarılmamıştı.
Pazar akşamı Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya Bankalar Birliği ev sahipliğinde bankacılar, İSO ve TÜSİAD gibi reel kesim temsilcileriyle “hasar onarımı” toplantısı yaptılar. En kısa zamanda para politikasında sadeleşmeye gidileceği; bunun da dar ve simetrik bir koridorda olacağı anlatıldı. Bu yüzden döviz kuru dün sabah gerileyerek açıldı. Pazar günkü toplantıdan ve konuşmalarda geriye kalan elle tutulur tek hikâye buydu. Bunun da çok da beklenen bir etkiyi yapmadığı görüldü öğleye kadar. Piyasa onca altı boş adımdan sonra “yapın görelim” savunma hattına çekildi çünkü.
Dün öğleye doğru Merkez Bankası’ndan yapılan açıklama ile sadeleşme sürecinin tamamlanması kararı verildiği duyuruldu. 1 Haziran’dan itibaren; 1 haftalık repo penceresi “politika faizi” yapılarak yüzde 16.50’ye eşitlenecek. Gecelik borç alma ve verme faizleri ise 1.5 puanlık marjlarla yapılacak. Yani yüzde 7.25’te duran taban faiz yüzde 15’e, yüzde 9.25’te duran tavan faiz de yüzde 18’e gelecek. “Geç likidite penceresi” faizi de yüzde 19.50 olacak.