Yine faize dokunmadan kuru seyrediyor
Dünkü tek değişiklik şurada; önceki açıklama metnindeki son cümleye, iki vurgu (siyah puntolarla vurgulanan kelimeler) eklenerek şu hale çevrilmiş: “Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme ve...
Dünkü tek değişiklik şurada; önceki açıklama metnindeki son cümleye, iki vurgu (siyah puntolarla vurgulanan kelimeler) eklenerek şu hale çevrilmiş: “Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir.” Hatırlatalım; enflasyon hedefi yüzde 5’te, cari enflasyon ise yüzde 11.2’de. Beklentiler de bir yıllık vadede yüzde 8.5, iki yıl vadede yüzde 8 gibi. İki yıllık vadede bile beklenen şu; hedefe teğet bile geçemiyor. Dışarıdan bakınca hiç bilmeyen biri “Evet, Merkez Bankası kararlılık ve sıkılığa özel vurgu yaparak piyasa oyuncularını ikna etmeye çalışıyor” diyebilir. Çok açık ki banka, yine “yeterince sıkılaşma yapamamayı” zamana yayarak çürütme peşinde. Bankanın duruşunu bilenler ise bu mesajla, Merkez’in yine olayların gerisinde kaldığını görüyor. Oysa en başta, aradan geçen 42 günde yüzde 10’a yakın artan döviz kurundan, geleceğe çıkacak ilave enflasyon faturası şimdiden “buzdağı” gibi orada duruyor. Banka bu yokmuş gibi bir duruş sergiliyor. Yüzde 5 hedefi olan Merkez Bankası’nın, yüzde 11’e dayanmış çekirdek enflasyonu seyretmesi, bu enflasyona karşılık yüzde 12’lik faizle piyasaya para verirken bunu “sıkı duruş” olarak “yutturması” kabul edilebilir değil. 2011’den bu yana para politikası duruşu ve döngüsü belli; kur artar, Merkez Bankası seyreder, kur daha da artar; sonra kur ve enflasyon kaygıları yükselir, banka faizi 3-4 puan artırır, yükselen faizin faturası hane halkına ve üreticiye çıkar. İşin endişe verici tarafı; hem gelişmiş ülkelerde, uzun vadeli faizlerin uzunca dü...