Yoksul yaşlanmak bugünden geleceğin sorunu
80 yaşındasınız ve bakıma ihtiyacınız var, ama tek başınıza, geride bıraktığınız onca yılda bu bakımı sağlayacak bir geliriniz de yok. Ne yapacaksınız? Ya da daha gençsiniz ve bunu...
80 yaşındasınız ve bakıma ihtiyacınız var, ama tek başınıza, geride bıraktığınız onca yılda bu bakımı sağlayacak bir geliriniz de yok. Ne yapacaksınız? Ya da daha gençsiniz ve bunu şimdiden görebiliyorsunuz. Yaşlılıkta yoksulluk, 21 yüzyılın ortasında belirginleşecek.
Şu sözü çok duyarız; “Allah elden ayaktan düşürmesin”. Bu söz, çoğunlukla bir hastalık ya da yaşlılıkla bağlantılı duruma, mevcut imkanlar çerçevesinde umutsuzluk bakışını içerir. Aslında kaderciliği de, çekirdek aile dayanışmasını da aşan ve “kimseye muhtaç olmama” arzusunun arkasında, “yoksulluk ve yoksunluk dağını aşamamak” vardır.
İnsan ömrü uzuyor; bu uzun yaşam, beraberinde yeni sorunları gündeme getiriyor. Bunların başında da yaşlılıkta yoksulluk ve eşitsizlik.
OECD’nin son raporu “Eşitsiz Yaşlanmayı Önlemek” başlığını taşıyor. Raporun ana vurgusu şu; bireyin yaşamı boyunca birikerek gelişip ilerleyen eşitsizlik, yaşlılıkta başa geliyor. Bunu bizim gibi ülkelere tercüme edersek; “yoksulluk, yaşlılıkta başa bela oluyor”. Yaşam boyunca oluşan gelir ya da sağlık yönünden birikimli etki, hasarını yaşlılıkta gösteriyor.
Rapor, bir çok ülkede bugünkü yaşlı kuşağın, kendilerinden bir önceki kuşağa göre daha yüksek gelire sahip olup, daha düşük yoksulluk riski ile karşı karşıya olduğuna işaret edip, bugünkü genç kuşağın kendi yaşlılıklarında bir önceki kuşaklar gibi yüksek eşitsizlikle karşı karşıya olduğunu söylüyor. Nedeni ise basit; bugünkü genç kuşak daha uzun yaşayacak. Potansiyel olarak da istikrarsız bir işgücü piyasası ve hane halkı gelir dağılımındaki eşitsizliğin yayılması söz konusu. Daha da fazlası; yapay zeka gibi teknolojik gelişmeler ileride özellikle eğitimsiz ve vasıfsız işgücünü vuracak. İşte bu unsurlar, bugünkü kuşağın yaşlılıklarında, eşitsizliğin yayılımına katkı verecek.
Yaşlılıkta yoksulluğun ve eşitsizliğin “yol haritası” şöyle şekilleniyor; kimileri daha iyi ve istikrarlı bir gelir elde ederken, kimi bireyler de çalışma yaşamlarının bir noktasında işsiz kalıyor, düşük gelir elde ediyor. Yaşam uzadıkça, yoksulluk yaşlılıkta vuruyor.