Fransa’nın yolu Deschamps’ın rolü
FRANSA’nın bu taze altın jenerasyonunun çıkışı da orada, Stade de France’ta başladı aslında. 4 gün önce, 15 Kasım 2013’te Fransa, Dünya Kupası play-off’u ilk ayağında Ukrayna’ya 2-0...
FRANSA’nın bu taze altın jenerasyonunun çıkışı da orada, Stade de France’ta başladı aslında.
4 gün önce, 15 Kasım 2013’te Fransa, Dünya Kupası play-off’u ilk ayağında Ukrayna’ya 2-0 kaybettiğinde ülke karışmıştı. Zaten birkaç yılda bir hortlayan ırkçı söylemler yine manşetleri süslemiş, senatodan göçmen futbolcularla ilgili tatsız sızıntılar olmuştu.
Deschamps şaşkın ve yalnızdı. Görevde henüz yeniydi ve 4 gün sonra Ukrayna’ya karşı olası bir kayıp, onu muhtemelen işinden edecekti. Etrafında fazla destek yoktu. Hatta Deschamps’ın eski takım arkadaşı Sagnol da bu kakofoniye katılacaktı: “Afrikalılar ucuz, Avrupalılar pahalı. Afrikalılar çok çalışıyorlar, koşuyorlar. Oysa Kuzeyliler zeki. Bir futbol takımında sadece koşuya değil, zekâya da ihtiyacınız vardır.”
2 gün boyunca Fransız kanallarında sabahtan akşama kadar spor programlarını izlemiştim. Sizi temin ederim, Deschamps’ın eski takım arkadaşları ve Arsene Wenger de dahil hemen hiç kimse Deschamps’ın yanında değildi. Büyük bir saldırı altındaydı Fransız futbol efsanesi.
19 Kasım’da ciddi bir baskı altında Ukrayna maçına çıktılar. 3-0 kazandılar. Küçük bir tarih yazdılar. Maçın kahramanı iki gol atan stoper Mamadou Sakho’ydu. Senegal kökenli, siyahi bir Müslüman. O gün hem menajer Deschamps, hem de Varane, Lloris, Matuidi, Pogba, Sissoko ve Giroud gibi farklı kökenlerden birçok Fransız kucaklaştılar mutlulukla. Ve EURO 2016’yla Dünya Kupası 2018’de finale çıkacak altın takımın temellerini attılar birlikte.
GÜNÜN SÜRPRİZ ADAYI
FİNALİN kıyısından dönmüş takımlar, üçüncülük maçlarında sürpriz 11’ler çıkarabilirler. Özellikle de kupada az şans bulmuş oyunculara fırsat verilir bu maçlarda. Thorgan Hazard ve Alexander-Arnold, günün sürprizleri olabilirler.