Efsane futbol adamı Hidalgo, kısır futboldan kurtuluş için çarpıcı önerilerle dolu bir reçete yazdı...
Futbolun kurtuluşu 0-0'a 0 puan mı?
Efsane futbol adamı Hidalgo, kısır futboldan kurtuluş için çarpıcı önerilerle dolu bir reçete yazdı... Gollü beraberliğe 1’er, golsüz beraberliğe 0 puan verilmeli. Tek farklı galibiyete yine 3, iki...
Gollü beraberliğe 1’er, golsüz beraberliğe 0 puan verilmeli.
Tek farklı galibiyete yine 3, iki veya daha fazlasına 4 puan.
Turu geçene ve ilk golü atana ekstra puan da ayrıca tartışılmalı.
Dünya futbolu, 80’li yılların başında büyük bir krizle karşı karşıya kaldı: Futbol eskisi kadar sevilmiyor, eskisi kadar izlenmiyordu. İngiltere’de 70’li yıllarda 4 milyon civarında olduğu tahmin edilen futbol izleyicisi sayısı, 80’lerin başında neredeyse yarı yarıya düşmüştü. Bu düşüşteki en önemli faktör, maçların sıkıcılaşması, savunma futbolunun güç kazanmasıydı tabii ki. 0-0’lık sonuçlarıyla ünlenmiş Stoke City menajeri Alan Durban, futbolu çirkinleştirdiği eleştirilerine şöyle cevap veriyordu o günlerde: “Futbol bu. Eğlence yok. Eğlence istiyorsanız, palyaçoları izleyin”
Palyaçoları izlemediler. Onun yerine, bir galibiyete 2 değil, 3 puan vermeyi kararlaştırdılar. İngiltere, 3 puanlı düzene 1981’de geçti. Dünyanın geri kalanı uzun süre direndi bu değişime. 3 puanlı formatın uygulandığı ilk Dünya Kupası 1994, ilk Şampiyonlar Ligi sezonuysa 1995-96 idi. O günlerde 3 puanlı sisteme direnenler, bugün başka yeniliklere de direniyorlar tabii.