Kenarda ‘video güreş hakemi’ olsaydı!
Dün 5 saat içinde iki farklı üçlü savunma uygulaması izledik Rusya’da: Martinez’in 3-4-2-1’i yıldızlarını kısıtlayan cinstendi. Southgate’in 3-3-2-2’siniyse sevdim. Takıma...
Dün 5 saat içinde iki farklı üçlü savunma uygulaması izledik Rusya’da: Martinez’in 3-4-2-1’i yıldızlarını kısıtlayan cinstendi. Southgate’in 3-3-2-2’siniyse sevdim. Takıma akışkanlık katmış.
CHELSEA’de Conte’nin Hazard’ı serbest oynatma ısrarı, Willian’ı verimsizleştirdi. Belçika’da da Martinez’in 3-4-2-1’inde yine kaleye yakın olan Hazard; uzak olansa De Bruyne! Bence futbolda en iyi diziliş, oyuncu listenizden en iyi verimi aldığınız diziliş. Ve Belçika’nın bu çok kaliteli kadrosu, başka bir dizilişle sanki daha verimli olabilirdi.
Southgate’in 3-3-2-2’si ise daha fonksiyoneldi bence. Elindeki kalitelileri verimli kullanmaya daha uygundu. Eğer dün kenarda bir “video güreş hakemi” olsa ve Harry Kane’i 2 kez kündeden aşıran Tunuslular’a penaltıları çalsa, İngiltere işi erken bitirecekti zaten.
Yine de bu kupada teknik adamlardan ve taktiklerden bahsediyor olmak mutluluk verici... 2006 Dünya Kupası’nda Almanya’yı kim çalıştırmıştı hatırlıyor musunuz? Almanya Milli Takımı öncesi hiç tecrübesi olmayan Klinsmann. Hollanda’da da Van Basten görevdeydi. O da futbolu çoktan bırakmış ve herhangi bir üst düzey görev yapmamıştı.
Son 15-20 yılda milli takımlarda genelde iki tip hoca çalıştı: Ya, doz aşırı deneyimliler. 20 kulüp dolaşmış, yaşlandığı için Rehhagel-Aragones gibi vites küçültenler... Ya da Klinsmann-Van Basten gibi büyük futbolcu-deneyimsiz hocalar. Bu tercihler, milletler arası futbolun standardını düşürdü uzunca bir süre: Garanticiler, 1-0 ustaları makbuldü dünyada.
Şu sıralardaysa durum biraz farklı. Milli maç sayılarındaki artış ve Uefa Uluslar Ligi’nin başlaması, milli takımları daha cazip hale getirmiş durumda.