Kolej havası bozulmamalı
ŞU sıralar sonuna yaklaştığımız sezonda beni en çok üzen konulardan biri, Başakşehir’in Avrupa Ligi’nde düşük vitesle mücadele edip turu bir Bulgar takımına hediye etmesiydi. Hayal...
ŞU sıralar sonuna yaklaştığımız sezonda beni en çok üzen konulardan biri, Başakşehir’in Avrupa Ligi’nde düşük vitesle mücadele edip turu bir Bulgar takımına hediye etmesiydi.
Hayal kırıklığımın boyutunun büyüklüğünün sebebi şuydu: Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Brugge’ü saf dışı etmiş, Sevilla’ya karşı bir direk kadar tura yaklaşmışsınız. Avrupa Ligi’nde daha fazlasını yapabileceğiniz ortada. Ama yapmamayı tercih ediyorsunuz. Oysa Başakşehir’le benzer bütçedeki Salzburg’un ne güzeldi değil mi bu sezonki Avrupa hikayesi?
Şimdi bir tesellim var. Zira Başakşehir’den gelecek sezon Avrupa kupalarında olağanüstü umutluyum. Ligi kaçıncı bitirecekler bilmiyoruz elbette. Ama Süper Lig ikincisinin de artık ön elemelerde top 4 ülke temsilcileriyle karşılaşmayacağını düşününce, ben çok umutluyum bu yıl her iki kupadan da. Ve bu Başakşehir’den de.
AVRUPALI GİBİ
- Dünkü Sivas maçının bana Avrupa hayali kurdurmasının sebebi şu: İkinci devrede 10’a 11 oynadıkları ilk 44 dakika, tam bir Avrupalı gibiydi. 4-4-1 şeklinde sahayı çok iyi parsellediler, Sivaslılar’a adeta hissettirmeden öldürdüler 44 dakikayı. Eleme oyunlarında sizi zafere ulaştıracak oyun da, ikinci devredeki o organize sükunette gizli. Sonra talihsiz bir gol yediler, 2 puan kaybedildi, futbolda bunlar var elbette. Ama Arda’nın kart sonrası davranışları bu takımın kolej havasına çok ters. Avcı, 9 yılda oluşturduğu bu kolej havasını bozdurmamalı.
MAÇIN ADAMI: İRFAN CAN KAHVECİ
- Yetenekli bir on numaradan, iki yönlü harika bir merkez oyuncuya evrildi. Dün çok zor bir orta
saha sınavını başarıyla verdi. Gol de o çıktıktan sonra geldi zaten....