Milli takım nedir?

Nasıl bir milli takım istediğiniz, nasıl bir ülke, hatta nasıl bir dünya görmek istediğinizle ilgili sanırım. Doğrusunu söylemek gerekirse, hayalim tüm maçları kazanan, tüm turnuvalara giden, yenilmez bir...

Nasıl bir milli takım istediğiniz, nasıl bir ülke, hatta nasıl bir dünya görmek istediğinizle ilgili sanırım.

Doğrusunu söylemek gerekirse, hayalim tüm maçları kazanan, tüm turnuvalara giden, yenilmez bir takım değil. Global ölçekteki yerimizi aşağı yukarı biliyoruz, en iyi futbol bu ülkede oynanmıyor, hiçbir zaman oynanmadı, muhtemelen hiçbir zaman da oynanmayacak. ABD basketbol ya da Jamaika 4x100 bayrak takımı değiliz! Yenilmez değiliz... Kimi maçı kazanacağız, kimisini kaybedeceğiz. Bazı turnuvalara gideceğiz, bazısını kaçıracağız. Eşyanın tabiatı bu.

Bir futbol aşığı olarak yenilginin her türlüsünü kabul edebilirim; Hırvatlar’ın Vlaovic’li 1-0’ını da, İngilizler’e karşı 3 yılda iki 8-0’ı da. Ama şunu kabul edemem: Ulusal takımın, ulusu coşkuyla temsil etmemesini... Çocukların son ana kadar koşabileceği halde koşmamasını. Koca bir milleti temsil eden millilerin her maç öncesi gerilimle beslenmesini. Medeniyet ve görgü merkezi olmaktan çıkıp, kibir ve haydutluk merkezine dönüşmesini. Milli futbol takımımız bir süredir saygıyla, sevgiyle, gururla değil; endişeyle, kaygıyla hatta bazen utançla izlediğimiz bir ekosisteme dönüşmüştü. Tehdit, kavga ve küfür eden ilkel bir güruh hâkim olmuştu ay-yıldızlı formaya.

ADAMCILIK YETTİ GAYRI

İrlanda ve Karadağ karşısına çıkan çocukları görünce, tam da bu yüzden mutlu oldum. Sadece futbol konuştuk; kimimiz beğendik millileri, kimiz hiç hoşlanmadık. Kimimiz bu çocukların milli takımın geleceği olacağına inanıyoruz, kimimiz vasat olduklarına. Ama şunda hemfikiriz: Bir futbol milli takımı bu. Daha fazlası veya eksiği değil. Tek işleri futbol, kabadayılık değil. Sahada görgülüler, saha dışında medeniler. Sizi bilmiyorum; ancak benim dünyadan, ülkemden, futboldan ve milli takımdan beklediğim bu. Varsın galip gelmesinler; ama aslanlar gibi mücadele edip, rakiplerine saygı duysunlar. Varsın tüm maçları kaybetsinler; ama terlerinin son damlasına kadar sahaya bırakıp, sokaktaki adamla omuz omuza, gazeteciyle el ele stadı terk etsinler kâfi. Fazlasına lüzum yok.

Kibir, vandallık, adam gibi adamcılık yetti gayrı. Biraz da medeni, görgülü, pırıl pırıl adamlar çıksın sahaya.

HAZIRLIK MAÇI SEÇİMLERİMİZ DOĞRU

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Montella’nın içine Kuntz kaçmış gibiydi 20 Kasım 2024 | 771 Okunma Yeni formatta 1 puan iki takım için de iyi sonuç 17 Kasım 2024 | 375 Okunma Altmış altı saatin faturası 11 Kasım 2024 | 650 Okunma Eksikliği hissedilecek ancak Osimhen'in varlığı büyük lüks 09 Kasım 2024 | 357 Okunma İlk 3 saat iyiydik, son 1 saat kötü 08 Kasım 2024 | 621 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar