Suriyeli sığınmacılar neden Türkiye'de?
Suriyeli sığınmacıların Türkiye'de olmasının bir çok nedeni var. Gelen sığınmacıların nedenleri var. Erdoğan'ın sığınmacıları Türkiye'de tutmak için nedenleri var. Ve...
Suriyeli sığınmacıların Türkiye'de olmasının bir çok nedeni var. Gelen sığınmacıların nedenleri var. Erdoğan'ın sığınmacıları Türkiye'de tutmak için nedenleri var. Ve uluslararası sistemin Suriyeli sığınmacıların Türkiye'de kalmasını istemesinin nedenleri var. Bunlara aşağıda değineceğiz ancak önce altını çizmemiz gereken husus İYİ Parti'nin bu konuyu gündeme getirmesinin iktidarı çok rahatsız ettiği gerçeğidir. Türk Milletinin çok büyük bir bölümü, Bilgi Üniversitesi ve diğer araştırma kurumlarının araştırmalarına göre Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmelerini istemektedir. Ancak İYİ Parti, Türk Milletinin bu talebini siyasetin gündemine taşıyana kadar AKP her türlü baskı aracı ile halkın Suriyeli sığınmacılar ile ilgili sıkıntılarını ifade etmesini engellemeye başlamıştır.
İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'in Suriyeli sığınmacıların Türkiye'nin geleceği için yaşamsal tehdit olduğunu ifade etmesi sonrasında tartışma yeni bir düzleme taşındı. AKP ve AKP yandaşları saldırarak cevap vermeye başladılar. AKP ve yandaş saflarına açık bir panik başladı. Çünkü farkındalar ki, AKP'ye oy veren yurttaşlarımızın büyük bölümü de Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönmelerini istiyorlar. Bugün Suriyeli sığınmacılar konusunda İYİ Parti'ye ve İYİ Parti'nin temelini oluşturan Türk Milliyetçilerine "ırkçı" diye saldıranlar ile aramızda hangi temel konularda ayrışma ve fikir çatışması olmuştu hatırlamakta yarar var.
Yandaşlar, Kıbrıs'ta Türklüğün tasfiyesi anlamına gelen Annan Planı'nı destekliyorlardı. Biz, Türk milliyetçileri bütün varlığımız ile Annan Planı denilen emperyalist komploya karşı çıkıyorduk. Yandaşlar, emperyalizmin oyununa düşmüş, hatta "Kıbrıs adasının jeopolitik önemi yoktur" diyenleri çıkmıştı.
Yandaşlar, Ergenekon adlı sahte terör örgütü masalına sonuna kadar sarılmış, FETÖ ile iş birliği içinde Türk Ordusu'na saldırıyorlardı. Biz, Türk milliyetçileri bütün varlığımız ile Ergenekon diye bir örgütün olmadığını, bunun bir büyük emperyalist komplo olduğunu, amacının millî-üniter devletin yıkılması olduğunu ifade ediyorduk. Yandaşlar yine emperyalizme hizmet ediyordu.
Yandaşlar, sahte Balyoz darbe planı iddialarını üreten FETÖ ile birlikte Türk subay ve generallerinin tutuklanmasını, aşağılanmasını alkışlıyorlardı. Biz, Türk milliyetçileri böyle askerî darbe olmayacağını, amacın Türk Ordusu'nu hırpalamak, FETÖ'cü sızmanın Türk Ordusu'nda önünü açmak olduğunu ısrarla tekrarlıyorduk. Yandaşlar her zaman olduğu gibi yine emperyalizmin yanında konuşlanmışlardı.
Yandaşlar, "Hepimiz Ermeniyiz. Aslında geçmişte İttihatçılar bir soykırım yapmış galiba" hezeyanları, Ermenistan ile yakınlaşmayı savunuyorlardı. Biz Türk Milliyetçileri, Ermenistan ile sözde soykırımı kabul ederek ve kardeş Azerbaycan'ı küstürerek yakınlaşmanın hem milli kimliğimize ve tarihimize hem Türkiye'nin ve Türk dünyasının çıkarlarına aykırı olduğunu tekrar ediyorduk. Yandaşlar ise emperyalizmin gerekçelerini savunuyorlardı.