Bir kahramanlık algısı uğruna ya Rab ne ülkeler batıyor!..
Rahip Brunson krizi yine çözülemedi gibi görünüyor sayın seyirciler!..“Gibi” diyorum çünkü siz siz olun “En Büyük Türk Büyükleri” nin yapacakları eylemlerle ilgili sakın fikir...
Rahip Brunson krizi yine çözülemedi gibi görünüyor sayın seyirciler!..
“Gibi” diyorum çünkü siz siz olun “En Büyük Türk Büyükleri” nin yapacakları eylemlerle ilgili sakın fikir yürütmeyin; maazallah sert kayalara toslayabilirsiniz!.. Ne demek istediğimi ilerleyen satırlarda anlatacağım…
Rahip efendiyi ev hapsine çıkardıkları günün ertesinde başlayan kriz, doların şu an itibarıyla 5.41 seviyelerine yükselmesi eşliğinde sürüyor!.. Şirketler kepenk kapatmak için gün sayıyor, inşaatçılar, koro halinde “kurtar bizi ya devlet” diye sızlanıyor, milyarlara varan sübvansiyon istiyor!.. Milli gelir bir, iki haftada 10 bin dolardan 7 bin dolara geriledi!
Durumun bırakın günü, her saniye daha da kötüye gitmesi üzerine Saray, ABD’ye başında Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal’ın bulunduğu geniş bir heyet gönderdi… Ancak heyet daha havadayken, ABD Dışişleri Sözcüsü, sarışın güzel bayan Heather Nauert, şu anlamlı açıklamayı patlatıverdi:
-Şu an için duyuracağımız herhangi bir toplantı yok!..
Gurur kırıcı değil mi!.. Neyse bizim heyet yine de Washington’a indi ve kendi düzeyindeki Amerikalı yetkililerle görüşmelere başladı… Ancak karşılaştığı muamele ve istekler değişmişti:
-Eski çamlar bardak olmuştu!..
Yani ABD, daha düne kadar yalnızca Rahip Brunson üzerinden pazarlık yürütürken, şimdi Türkiye’de tutuklu bulunan tüm ABD yurttaşları ile iki Türk konsolosluk görevlisini de pazarlığa ekleyivermişti!..
-Demek ki “Türkiye’nin içine düştüğü durum” bu arkadaşları “her şeyi isteyebiliriz” havasına sokmuştu!..
Bir kişi yerine bu kez 15 kişinin serbest bırakılmasını isteyen yetkililer, bir de “yazılı taahhüt” istiyorlardı!.. Türk heyetinin böyle bir ta...