“Biz aslında yaşayan ölüleriz!..”
Dün Diyarbakır’da idim… HDP İl Başkanlığı binası önündeki taş merdivenlerin üstünde 7 gündür eylem yapan, “Çocuğumu geri verin” diye gözyaşı döken anneleri...
Dün Diyarbakır’da idim…
HDP İl Başkanlığı binası önündeki taş merdivenlerin üstünde 7 gündür eylem yapan, “Çocuğumu geri verin” diye gözyaşı döken anneleri, babaları kendi gözlerimle görmek, konuşmak, anlamak, acılarına bir nebze olsun ortak olmak için oradaydım…
Dün o ailelerle, “Biz aslında yaşayan ölüleriz” diye çaresizliğini haykıran annelerle, “Oğlumu geri almak için ölmeye de razıyım” diyen babalarla konuştum; daha doğrusu onlar feryat etti, ben vicdanım kanayarak dinledim!…
Aslında her şey, Hacire Akar’ın 15 gün önce, 21 Ağustos’ta kaybolan oğlu 21 yaşındaki Mehmet’in HDP’liler tarafından dağa kaçırıldığını iddia edip, bir gün sonra da parti il binası önünde oturma eylemi yapmasıyla başladı… Eylemin üçüncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkeme tarafından ev hapsiyle cezalandırıldı…
Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar’ın, çocukları kaybolan ailelere çağrıda bulunmasıyla bu kez o aileler aynı il binası önünde eylem başlattılar… Öyle ki, aile sayısı eylemin yedinci gününde 17’ye ulaştı!..
Daha da ilginci, polis, asker olan oğulları PKK tarafından kaçırılan anne babalar da bu eyleme destek olmak için Diyarbakır’a geldiler!.. Almanya’dan, Fransa’dan hatta Güney Kore’den destek için gelen gurbetçiler vardı!..
–Şimdi el ele, omuz omuza çocuklarını kurtarmak için mücadele veriyorlar!..
Hem de çocukları kurtulana kadar bu eylemi sürdürme kararlılığı ile…
“Peki, o zaman niçin gelmiyorlar, des...