Bu Cumhuriyetin okkalı tokadıdır!..
Çok can yaktılar, çok ah aldılar çook!.. Dile kolay, 25 yıl, yani çeyrek asır İstanbul’u tepe tepe kullandılar; dünya incisi bir kenti, en çorak, en zavallı ve de en pahalı bir mega köy haline getirmeyi de başardılar!..
17 yıllık iktidarlarında Türkiye’yi, dünyanın en yalnız, itibarı yerlerde sürünen bir ülke konumuna sürüklemeyi de becerdiler!..
O koltuklara gelmelerinin temel nedeni olan Cumhuriyete savaş açtılar; kurucusuna “Ayyaş” dahi dediler, diyebildiler… Daha seçimden iki gün önce, Cumhuriyetin bir üniversitesinde “siyasidir” gerekçesiyle İstiklal Marşı’nın okunmasını engellerken, bir terörist başının ayağına kadar gidip “seçimi kazanmak için” mesaj isteme zavallığında dahi bulundular!..
Ülkeyi, “kapalı”, “yarı açık” ve “açık” cezaevine çevirdiler; cezaevlerinde yaklaşık 300 bin kişiye, dışarıda on milyonlarca yurttaşa korku, endişe ve yokluk içinde karanlık yıllar yaşattılar!..
81 milyonluk ülkenin neredeyse dörtte üçünü açlık ve yoksulluğa mahkum ettiler; halkın feryat, figanı Saray’lara, lüks konutlara, en pahalısından ciplere, Mercedes’lere, Audi’lere ulaşamıyordu tabii!..