Burası Türkiye yok öyle!..
Bizim gibi ülkelerde, asker ya da sivil baskı rejimlerinin ceremesini genellikle şu üç kesim çeker:-Namuslu, yurtsever siyasetçiler: Çıbanbaşı olarak kabul edilir, ona göre muamele görürler! Etkili, yetkili yerlere...
Bizim gibi ülkelerde, asker ya da sivil baskı rejimlerinin ceremesini genellikle şu üç kesim çeker:
-Namuslu, yurtsever siyasetçiler: Çıbanbaşı olarak kabul edilir, ona göre muamele görürler! Etkili, yetkili yerlere gelmemeleri için her türlü engel revadır bu kesime… Haklarında yalan yazmak, algı metodu kullanmak, itibarsızlaştırmak serbesttir!.. Biraz sivrilmeye başladı mı, ya partiden atılırlar ya da bir daha aday gösterilmezler… Hala çıkıntılık yapıyor, eleştirilerini sürdürüyorlarsa gidecekleri yer zindandır!..
– Öğrenciler: Ensesinde boza pişirilmeye en uygun kesimdir!.. Öyledir, çünkü haksızlıklara, baskılara, kötü yönetime, ayrımcılığa en çok onlar karşı çıkar… Kanları deli aktığı için zulmün, zalimin karşısına onlar dikilir… Mazlumun, mağdurun yanında, mağrurun karşısında hep onlar vardır… Silahları slogandır, karikatürdür, duvar yazısıdır… En çok örselenen, zulme uğrayan, hayatı karartılan da onlardır haliyle… Hapishanelerdeki 250 bin kişinin 70 binden fazlasının öğrenci olduğu düşünülürse yazdıklarım daha kolay anlaşılabilir!..
-Ve tabii gazeteciler: Muktedirlerin daima hedefinde olan kesimdir… Hepsi değil tabii; iktidara yapışmış, öven, pohpohlayan, eleştirilere karşı cengaverce öne atılan gazeteci sıfatlı kalem erbabı bu yazının konusu değildir!.. Konu olan, gazeteciliğin “eleştiri”, “denetleme”, “halkı bilgilendirme” olduğunu özümsemiş, kalemini asla kırmamış, kiraya vermemiş muhabirler, yazarlardır. Zaten evrensel gazeteciliğin temel özelliği de budur!.. Bu nedenle de gazeteci her koşulda güçlünün, muktedirin ve taraftarlarının en sevmediği kesim olarak öne çıkar!.. Meslek yaşamının önemli bölümü tehdit edilmekle, ifade vermekle, davadan davaya koşmakla, ceza yemekle, hapishane ziyaretleriyle ya da hapishanede ziyaret edilmekle geçer; o da şanslıysa, izin verilmişse!..