CHP’yi kurtarmadan Türkiye’yi kurtaramayız!..
Gazetelerin, özellikle yanaşma kılıklı olanların manşetlerini okuyunca güldüm:-CHP’de kılıçlar çekildi!..Tanrı aşkına söyler misiniz; CHP’de kılıçların çekili...
Gazetelerin, özellikle yanaşma kılıklı olanların manşetlerini okuyunca güldüm:
-CHP’de kılıçlar çekildi!..
Tanrı aşkına söyler misiniz; CHP’de kılıçların çekili olduğu zamanlar, kınında olduğu zamanlardan az mıdır, fazla mıdır?!..
Pekii, kılıçlar bu kez neden çekildi?..
8 yıldır partinin başında olup, 9 seçim kaybeden, kendi kurduğu “Delege ağalığı” sayesinde, ona yaslanarak koltuğu kaptırmak istemeyen Kemal Bey ile Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 30’un üstünde oy aldığı için “genel başkanlık benim hakkım” diyerek bayrak açan Muharrem Bey’in paylaşım kavgası nedeniyle tabii!..
Kemal Kılıçdaroğlu 2010 yılında Deniz Baykal’a karşı yapılan “Kaset kumpası” sonrası oturdu CHP Genel Başkanlığı koltuğuna… O günden bugüne, tam 8 yıl içinde başarı hanesine 1(yazı ile bir) puan dahi ekleyemedi!.. Öyle ki; iktidar partisi Kemal Bey’in CHP’nin başında bulunmasını kendileri için “bulunmaz nimet” olarak görmeye başladı… Daha da acıklısı; iktidarın en zirvesinden başlayarak sözcüsüne, düz milletvekiline, il-ilçe yöneticilerine varıncaya dek bu durumu açıkça söylemeye, alay etmeye bile soyundu!.. CHP Genel Başkanı ise her seçim mağlubiyetinden sonra, “aslında nasıl kazançlı çıktıklarını” anlatmayı gelenek haline getirdi!..
Kemal Bey’in partinin başında bulunduğu yıllar, iktidarın her istediğini kolaylıkla yaptığı, istediği her yasayı kolaylıkla geçirdiği, ülkeyi hiçbir engele takılmadan koca bir işgal savaşına bulaştırdığı “zavallı bir süreç” olarak geçti tarihe!..
Bırakın halkını, toplumu korumayı, Kemal Bey kendi milletvekillerini bile korumayı başaramadı!.. Halkın oylarıyla seçilen milletvekilleri hapislerde çürürken, göstermelik bir “Meclis’i boykot” gösterisinin ardından “tıpış tıpış” ana muhalefet koltukl...