Çürümüş kokuşmuş muhterem medyamız!..
Bunlar iyice tefessüh etmiş kardeşim!.. Tefessüh sözcüğünün kökeni Arapça… Açın Türk Dil Derneği’nin sözlüğünü, karşısında aynen şunlar...
Bunlar iyice tefessüh etmiş kardeşim!..
Tefessüh sözcüğünün kökeni Arapça… Açın Türk Dil Derneği’nin sözlüğünü, karşısında aynen şunlar yazıyor:
-Niteliklerini yitirme, çürüme, bozulma, kokuşma!..
Dün yazdığım “üçkağıdın ve soytarılığın dayanılmaz hafifliği” başlıklı yazımda, Reza Zarrab’ın yükselişi ve çöküşü ile yanaşma takımının geri dönüş imkanı olmayan “tefessühünü” anlatmıştım!.. Tüm dünyanın dikkatle izlediği Zarrab’ın itiraflarını minnacık olsun görmemişler, ekranlarında vermemişlerdi!.. Bu önceki günkü halleriydi; dün baktım, çoğu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ambargoyu delmedik” haberini birinci sayfasına taşırken, kimisi “Amerikan tiyatrosu” şeklinde manşet atmıştı… İyi de Zarrab’ın itiraflarını saklayıp, yukarıda örneğini verdiğim manşetleri atınca okuyucu ne anlayacaktı, ne düşünecekti acaba?..
-Geçiniz bir kalem!..
Dün itibarıyla “Ana akım” diye sözü edilen merkez medyanın televizyonlarının da bunlardan hiçbir farkı olmadığına bir kez daha kani oldum sayın seyirciler!.. Salı günü grup toplantısında CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu, kardeşi, eniştesi, dünürü ve fahri özel kalem müdürü yakıştırması yapılacak denli Saray’a yakın olduğu iddia edilen kişinin hep birlikte kimsenin bilmediği, Man Adası Devleti adındaki avuç içi büyüklüğündeki adada 1 pound yani 530 kuruş Türk Lirası sermayeyle kurulan Bellway isimli şirketle milyonlarca dolarlık alışveriş yaptığını belgeleriyle, dekontlarıyla açıkladı mı? Açıkladı!..
CHP iktidar tarafının “yalan, sahte” iddialarına karşı Meclis araştırma önergesi verdi mi?.. Verdi!.. Bu önerge AKP oylarıyla reddedildi mi?.. Reddedildi!.. iktidarın tepesindekiler dahil, tüm yandaşlarla birlikte merkez medyanın ekranlarında “belge ve bilgileri kamuoyuyla paylaş, savcılığa...