Devlet sırrı bir kıyım davası: Kahramanmaraş Katliamı!..
1970’lerin ikinci yarısıydı… Ülke kan içindeydi!.. Cinayetler, suikastlar, katliamlar birbirini izliyordu… 34 kişinin alçakça katledildiği 1977 Taksim Katliamı sonrasında olaylar iyice...
1970’lerin ikinci yarısıydı…
Ülke kan içindeydi!.. Cinayetler, suikastlar, katliamlar birbirini izliyordu… 34 kişinin alçakça katledildiği 1977 Taksim Katliamı sonrasında olaylar iyice çığırından çıkmış, toplu öldürmeler yurdun her tarafına sıçramıştı…
-Türkiye, çıldırmışçasına bir askeri darbeye doğru koşuyordu!..
Yıllar sonra, zamanın komutanlarından Orgeneral Bedrettin Demirel, anılarında şöyle diyecekti:
-Bayrak Harekatı’nı(darbe!) aslında 1877’de, Taksim olaylarının hemen ardından yapacaktık. Ancak “biraz daha olgunlaşsın” dediler!..
Kimler demişti, niçin demişti ileride hepsi bir bir ortaya dökülecekti, ancak “müdahale ortamı olgunlaşsın” diye beklenen 3 yıl içinde, 3 bini aşkın insan daha saldırılarda, provokasyonlarda, katliamlarda, suikastlarda can verecekti!.. Mesela 17 Nisan 1978’de Malatya’da, 4 Eylül 1978’de Sivas’ta art arda canice toplu kıyımlar yaşanacak, Malatya’nın “Hamido” lakaplı Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu, gelini ve iki torunuyla birlikte bombalı paketle paramparça edilecek, Kahramanmaraş Pazarcık İlçesi Belediye Başkanı Memiş Özdal ve Vali Abdülkadir Aksu ise bombalı paketlerden son anda kurtulacaklardı!..
-En büyük katliama ise yalnızca sayılı günler kalmıştı!..
Kahramanmaraş’ta Alevilerin, solcuların çoğunlukta olduğu semt, mahalle ve ilçelerde görevli olduklarını söyleyen bazı kişiler nüfus sayımı yaptıklarını söyleyerek evleri dolaşıp, sorular sormuş, evlere yeni numaralar verileceğini söyleyerek kapıları kırmızı boya ile işaretlemişlerdi…
–Kırmızı boyalı kapılar Alevi, solcu olduğu tespit edilenlerin evleriydi!..
Aynı sıralarda yaklaşan yılbaşı çekilişi bahanesiyle Kahramanmar...