Gazetecinin göğsüne iliştirilen “yerli milli” madalyası!..
Önceki akşam Ahmet Hakan, Ekrem İmamoğlu’nu CNN Türk’te yaptığı “Tarafsız Bölge” programında ağırladı… Ne kadar güzel, ne kadar hakkaniyetli bir davranıştı; çünkü bir hafta önce de Binali Yıldırım’ı konuk etmişti…
Ancak “hakkaniyet”, “gazetecilik”, “kişiler arasında tarafsızlık”, “vicdan”, “dürüstlük” oraya kadardı…
–Gerisi tam bir fiyasko, tam bir kepazelikti!..
Adının niçin “Tarafsız Bölge” olduğunu hiç anlayamadığım bu programı hem bir gazeteci hem de bir yurttaş gözüyle izledim… Yıllarını televizyona da vermiş bir gazeteci olarak söylemem gereken yalnızca iki sözcükten ibaret:
–Utanç duydum!..
Bir gazetecinin, bir televizyon programcısının yetersiz olmasını, yeteneklerinin sınırlı olmasını, soru sorma kabiliyetinin gelişmemiş olmasını bir dereceye kadar anlayabilir, kabul edebilirim; bu da son tahlilde zaten o TV’nin yönetiminin tasarrufundadır…
Ancak, bir gazetecinin, bir TV programcısının, karşısındakinin ve o programı izleyenlerin gözünün içine baka baka yalan söylemesini, gerçekleri tahrif etmesini, uzaktan kumandayla hareket etmesini, programı erken kapatmak zorunda kalabilecek denli zavallı duruma düşmesini kabul edemem!..
–Tarafsız bölge yöneticisi önceki akşam tam da bu durumdaydı, yazık!..