İtibardan tasarruf olmaz!
Son yıllarımızı kafamıza kakılan üç cümlenin tahakkümü altında geçirdik… İlk iki sözcüklü cümle şöyleydi:-Ben ekonomistim!İddialı bu iki sözcük...
Son yıllarımızı kafamıza kakılan üç cümlenin tahakkümü altında geçirdik… İlk iki sözcüklü cümle şöyleydi:
-Ben ekonomistim!
İddialı bu iki sözcük, başımıza geleceklerin habercisiydi… Ardından dört sözcüklü destek cümlesi geldi:
-Faiz sebep, enflasyon sonuçtur!
Bu cümleyle birlikte felakete doğru son sürat yuvarlanmaya başladık… Kısacık sürede, dünyanın en güzel, en verimli topraklarında, dünyanın en aç ve yoksul halkına dönüşüverdik! Ülkenin ezici çoğunluğu yoksulluk sınırının en dibine mahkûm edildi…
Bu öyle büyük bir felaketti ki, et, peynir, süt, derken sonunda yumurta kuyruklarına kadar geldik! Bu harami düzeninden memnun olan tek kesim ise yandaş iş çevreleriydi…