Reddediyorum...
İnsan, başkaları adına utanç duyar mı?.. Duyar!.. Bırakın başkalarını; bir film sahnesinde bile yaşanan vahşet, yapılan adaletsizlik karşısında utanç duyana denir insan… Türkiye...
İnsan, başkaları adına utanç duyar mı?..
Duyar!.. Bırakın başkalarını; bir film sahnesinde bile yaşanan vahşet, yapılan adaletsizlik karşısında utanç duyana denir insan…
Türkiye, yıllardır senaryosundan oyuncularına, yapımcısından yönetmenine, “kömür karası” bir filmi izlemeye zorlanıyor.. Toplumun bir bölümü, aslında kendisini, ailesini, çocuğunun geleceğini biçimlendiren, giderek yok eden bu “korku filmini” büyük bir ilgisizlikle, sanki bir başka gezegenden izliyor… Bir diğer bölümü, vicdanı kanayarak, ne yapacağını bilemeden ve kendini yalnız hissederek, milyonlarca olduğunun ayırdına varamadan gözlerini kapatıp izlememeye çalışıyor… Tıpkı sevgili Ataol Behramoğlu’nun o müthiş “Tek Başınalık” şiirinde anlattığı gibi.. İşte son bir kaç dizesi:
“Ben tek başına ne yapabilirim/ Diye düşündü milyonlar/ Milyonlarcaydılar/ Ve tek başınaydılar/ Bu arada birileri/ Onlar adına / Karar vermekteydi/ Tek başına olduklarını sananlar/ Topluca ortadan kaldırıldılar…
Müthiş değil mi? Toplumların yalnızlaştıkça korkaklaştığını, korkaklaştıkça daha da yalnız kaldığını, sonunda ise topluca köleleştiğini olanca keskinliği ile anlatıyor, uyarıyor büyük şair…
-Anlayana, anlayabilene tabii!..
-Ve tabii her biri, gösterdiği “yararlılık” oranında, biçilen karşılığı da alıyor…
Ve onlar… Bu ülkenin yüz akı yurtseve...