Safiyeler yalnızca birer piyon!..
1990’lı yılların ikinci yarısıydı… Çok çalkantılı bir dönemdi… Tıpkı bugün olduğu gibi Atatürk, Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet, Sevr, Lozan kıyasıya...
1990’lı yılların ikinci yarısıydı…
Çok çalkantılı bir dönemdi… Tıpkı bugün olduğu gibi Atatürk, Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet, Sevr, Lozan kıyasıya tartışılıyor, kara cehalet olanca hışmıyla yalan, dolan üretiyordu!..
Liberal etiketli tayfanın gericilere verdiği engin desteği de hatırlatmalıyım bu arada; el ele yaratmaya çalıştıkları “özel tarih”, deyim yerindeyse yerlerde sürünüyor, insanı acı acı güldürüyordu!.. Mesela bir muhterem çıkıyor, “Bandırma Vapuru 300 metre uzunluğunda, bacası şu kadar metre yüksekliğindeydi” diye üfürüyor, huzur içinde yatsın, sevgili Hasan Pulur “kardeşim Titanik bile 295 metre boyundaydı” diye dalga geçiyordu!..
Bir diğeri ekranda bilmiş pozlarla ve de gayet ciddi şekilde “Padişah Vahdettin Mustafa Kemal’e kutu içinde 40 bin altını uzattı, git vatanı kurtar paşa dedi” diye konuşuyor, karşısındaki bilim adamı, hayretle dinledikten sonra şu yanıtı veriyordu:
–Beyefendi siz 40 bin altının ağırlığının ne olduğunu biliyor musunuz?..
Benim yönettiğim televizyon programında herif “İstiklal mahkemeleri 120 bin kişiyi astı” deyince, o mahkemeleri yıllarca araştırıp dev bir eser ortaya koyan Prof. Dr. Ergun Aybars adeta yerinden sıçramış “Nereden çıkarıyorsunuz bu rakamı, ayıptır, günahtır” diye karşılık vermiş, diğeri ise hiç istifini bozmadan şöyle yanıtlamıştı:
-Rivayetler böyle efendim!..
Adam dedikoduları, yalanları gerçekmiş gibi anlatıyor ve hiç utanmıyordu!..
-Keşke İngiliz mandası altında kalsaydık, bizi İngiltere yönetseydi!..
Programın sunucusu hayret ve dehşet içinde “Ama bağımsız, hü...