Baba, ‘Beşiktaş’a karşı oynayamam’ demişti
Beşiktaşlılar Quaresma’yı izledi; pazarı elde şampiyonluk bayrağı, gözleri TV’de, geçen yılın şampiyon kadrosundaki Olcay Şahan’ı izleyerek geçirecek! ...
Beşiktaşlılar Quaresma’yı izledi; pazarı elde şampiyonluk bayrağı, gözleri TV’de, geçen yılın şampiyon kadrosundaki Olcay Şahan’ı izleyerek geçirecek!
* * *
İki maç yazısını Beşiktaş’ın iki erken kaybına adamıştım: Bora Öztürk ve Vedat Okyar. İkisinin öteki takımları Adanaspor ve Bursaspor maçlarında.
Bu maç kimsenin ruhunu rahatsız etmeyecektim ki...
1951 Berlin zaferinde Almanları şaşırtıp golü atışındaki gibi, Baba Recep sağ açıktan hızla geldi:
Neticesi ne olursa olsun...
Bu maç benim için olsun!
Beşiktaş’ın “son baba”sı, çok sevdiği kulübünden ayrılınca Kasımpaşa’da oynamış, hatta antrenörsüz takımı çalıştırmıştı. Ama işte o gün tam Beşiktaş maçı öncesi Baba Recep...
* * *
Basket maçı gibi başladı. Acele goller. Dakika 1,5 Oğuzhan’ın müthiş driplingi, verkaç, Aboubakar’ın sağının soluna asisti. Talisca’nın boşverdiği Edouk’un Fabri’yi kısa bırakan golü.
Quaresma’dan orta üstüne orta. Aboubakar bildiğin golü pas geçiyor. Sonra direk üstüne. Devre arası da maç sonu da kafasını Quaresma’ya gösteriyor: “Sen oturttun ama bu kafa vuramadı” der gibi. Atibasızlık nadir sırıtıyor. Takım da taraftar da alışıyor galiba. Tolgay’la takımın daha dikine gidebildiği açık!
İlk devre eksik olan Talisca’nın golle ortaya çıkışında, Oğuzhan’ın topuğu ve Aboubakar’ın geçen haftaki gibi harika asistinin zinciri tam seyirlik!
Babel eski takımına atınca sevinç gizlemiyor; nihayetinde bir “Baba” değil!
Maç sonları Beşiktaş ceza sahasının ve Fabri’nin sahne alma sırası. Şampiyonluk tam takım olmalı çünkü!