Biz kimiz, sen kimsin ya!
Haliyle ben de merak ettim, New York Times “tetikçileri” ne yazmış diye. Şöyle diyorlar: “Türkiye Ortadoğu’da güç oyununun kurallarını yeniden, üstelik pozitif ve çatışmacı...
Haliyle ben de merak ettim, New York Times “tetikçileri” ne yazmış diye.
Şöyle diyorlar:
“Türkiye Ortadoğu’da güç oyununun kurallarını yeniden, üstelik pozitif ve çatışmacı olmayan bir tarzda yeniden yazdı.
İran ve İsrail halihazırdaki güçlere meydan okuyan yayılmacı politikalarıyla endişe, hatta korku yayarken, Türkler mümkün olduğu kadar geniş ve uzak bölgelere barış, güvenlik götürdüklerini söylemekten hoşlanıyor.
Türkiye etkinliğini güçle değil, diplomasiyle arttırıyor.
Komşularıyla ekonomik bağlarını güçlendiriyor, bölgesel anlaşmazlıklarda arabuluculuğa soyunuyor.
Bağımsız bir Kürt devleti için mücadele eden PKK gerillalarını tasfiye için güç kullanmakta tereddüt etmese de artık daha yumuşak yaklaşım sergiliyor. Af önerilirken, Davutoğlu K. Irak’taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ni ziyaret etti.
Türk diplomasisi önemli başarılara imza attı. Türkiye bir yandan Arap dünyasında saygınlık kazanırken, AB yolunda elini güçlendirdi.
Dinamik dış politika 2002’de AKP’nin iktidara gelmesiyle başladı.
Erdoğan ile Gül’ün muhafazakâr ve ılımlı İslamcı oldukları düşünülüyordu. Eşleri türbanlıydı. Onlar özenle bir İslam devleti istemediklerini vurguladılar.
İki ziyaret Türkiye’nin aktifliğini gösteriyor: