Düğün değnek!
Masal bu ya, gülüm… Misal, elinde bir değnek. Ben diyeyim sihirli, sen de ki sinirli. *** Bakıyorsun, gazeteci şey yazmış, değnek çakıyor hemen; hapis de olabilir işsizlik de. Bakıyorsun, kadının biri...
Masal bu ya, gülüm…
Misal, elinde bir değnek.
Ben diyeyim sihirli, sen de ki sinirli.
***
Bakıyorsun, gazeteci şey yazmış, değnek çakıyor hemen; hapis de olabilir işsizlik de.
Bakıyorsun, kadının biri yolda slogan mı atmış ne; değnek yola çıkıyor, içeri alıyor hemen.
Gazetede ah o haber mi çıkmış; milletin malı olan havayolunda o gazetelerin dağıtılmasını yasaklıyorsun.
Bir başkasındaki manşeti mi gördü değnek; okus pokus, patronuna yasaklar.
Eski kanka şimdi düşman banka mı; değnek hemen tepesinde.
Savcı elini tıra değmiş; “bağımsız değnek” onu tutukluyor canım.
Öğretmen, mühendis, memur… Bir şey demiş, bir şey yazmış, bir gösteriye katılmış; değnek iki, üç sallıyor; ya sürgün, ya vurgun, ya yangın.
Çocuk küçük, 13 yaşında; bağırmış sana karşı. Değnek yakalıyor yaramazı; “terör örgütü”nden değilse, “hakaret”ten bir sanık daha. Eğer kafaya değneği yememişse henüz!