Hiçbir şey eskisi gibi…
Bakın memleket tarihi nasıl hızlı, nasıl değişim-dönüşüm içinde, nasıl “sürekli devrim” gibi akıyor… Ve yine de her şey eskisi gibi oluyor! *** Tam 19 yıl...
Bakın memleket tarihi nasıl hızlı, nasıl değişim-dönüşüm içinde, nasıl “sürekli devrim” gibi akıyor…
Ve yine de her şey eskisi gibi oluyor!
***
Tam 19 yıl önce “Susurluk kazası” vesilesiyle millet (aslında o zamana kadar bilmemesi, üzerinde durmaması ayıp) olan bir “hakikat” keşfetti:
Devlet kirliydi, nice icraatı kirliydi, “Terörle mücadele” adı altında kurulmuş kimi birimler, onların işbirlikçileri dibine kadar kire, çamura batmıştı.
Ve kir sadece ellerin karasından ibaret değildi; eller kan içindeydi!
***
“Demokrat bir kesim”in öncülüğü geniş kesimlere uzandı ve “Bir dakika karanlık”eylemiyle tencere tava eşliğinde “Karanlığın aydınlatılması” istendi.
Ama orada bi dur!
İktidarın büyük kanadı Refah, Başbakanı Erbakan olmasaydı, bu “eylem” o kadar büyümeyecekti.