İhtilal, devrim, ahlak!
Bir memleket aynı gün içinde birkaç memleketi yaşıyor. İşin tuhafı, bir diğerini hissetmeden. Burada yazdığım gibi; “Büyük olmak böyle bir şey: Bir yanın kan içinde, bir yanın...
Bir memleket aynı gün içinde birkaç memleketi yaşıyor.
İşin tuhafı, bir diğerini hissetmeden.
Burada yazdığım gibi; “Büyük olmak böyle bir şey: Bir yanın kan içinde, bir yanın hissetmiyor bile!”
***
“Zamansız” vefat eden Mustafa Koç’un cenazesi Türkiye’yi yönetenleri, yönetmeye talip olanları, büyük sermaye ve başka iş dünyası temsilcilerini, medyayı, naklen yayınları buluşturdu.
Hepsi elbet samimi üzülmüştür!
Kimi tanıdığı, sevdiği için. Kimi tanısa sevebileceğini düşündüğü için.
Kimi de başka başka sebeplerle.
***
Aynı gün, işte bir gün önce, bir gün sonra; “Bölge”den yine bayrağa sarılı tabutlar gelmiş, yine sokak ortasında kan akmış, can yatmış, can verilmiş, yine“ambülans” feryatları duyulmuş, bu kez bir de “sokaktaki yaralıya gidip vurulanların da ateş altında sıkıştığı bir bodrum katı”na dair çığlıklar atılmış…