Kafam karışık ama sor bakalım neden!
Bu elbette yaygın bir üslup, bakış açısı, duruş mevkii. Lakin insan, öyle “büyük devlet adamı” olmuş kişilerden farklı şeyler bekliyor. Beklemek ile umut etmek aynı şey olmasa...
Bu elbette yaygın bir üslup, bakış açısı, duruş mevkii.
Lakin insan, öyle “büyük devlet adamı” olmuş kişilerden farklı şeyler bekliyor.
Beklemek ile umut etmek aynı şey olmasa da.
***
Şuradan yakayım önce:
Misal, Mısır’da “darbe” oldu.
Bunu darbenin olduğu saat, yazının ertesi gününü beklemeden “Bunun adı darbedir” diye hemen internet üzerinden yazmış, “darbenin katliamları”nın adını“du bakalim” demeden koymuş biri olarak söylüyorum.
O gün de darbeydi onun adı, bugün de.
Nitekim Cumhurbaşkanı ve iktidarı da öyle dedi ve diyor.
Tutarlılık.
Ama “darbenin arkasındakiler” diye kınaya kınaya sadece “Batı”yı kınadılar.
Oysa Mısır darbesinin esas aktörü, finansörü, teşvikçisi, tedarikçisi S. Arabistan’dı.
Bizim “büyük devlet adamları” S. Arabistan’a ne o gün ne bugün tek kelime edebildi.
O vakit ne oluyor?
İçten pazarlık ve hakikatin yamultulması oluyor.
Sadece o değil.
Esasen kınadığın, sert çıktığın bir darbe ve katliamın esas patronunu gizlemiş, onlar karşısında eğilmiş bükülmüş, onların yanında kaybolmuş oluyorsun!
***
İş öyle olunca tutup S. Arabistan ve Katar’la hep birlik TIR yükleyip “Suriye’ye demokrasi ve insan hakları” nakliyeciliği yapmanın d