Lütfen baret takınız!
Cumhurbaşkanı, Başbakan’ın bile iş güvenliğinin (güvencesinin de) olmadığı ülkede, önemli bir konuşma yaptı. İş Güvenliği Konferansı’nda, işverenleri de dikkatli olmaya...
Cumhurbaşkanı, Başbakan’ın bile iş güvenliğinin (güvencesinin de) olmadığı ülkede, önemli bir konuşma yaptı.
İş Güvenliği Konferansı’nda, işverenleri de dikkatli olmaya çağırdıktan sonra dedi ki:
“İş kazaları meselesi sadece hükümetin veya işverenlerin hassasiyet çözülemez. İşçilerin de hassasiyet göstermesi gerekir. Mesela işveren tedbir alıyor ama işçimiz çok basit nedenlerin arkasına sığınarak bu tedbirleri uygulamıyor. Hava sıcak diye bareti takmıyor mesela.”
***
Elbette bu da vardır, doğrudur.
Ancak yılda 1900 kadar işçinin iş yerlerinde veya iş araçlarında ölümünü, yani bu anormal katliamı bir barete sığdırmak zor.
“Devletin çocukluk arkadaşı” Torunlar’ın asansöründe işçiler baretli miydi, bilmiyoruz. Çünkü 30 küsur kattan, yere de değil, yerin de altına düştüklerinde paramparçaydılar. Evlatlarının, babalarının dokusundan, kokusundan, hücresinden, DNA’sından teşhis eden oldu.
Afyon Cephanelik’teki 25 askere “işçi”, katliama “iş cinayeti” diyebilir miyiz? Onu da demeliyiz. Ne bareti? Binlerce el bombası patladığında yüzlerce yüzlerce derecelik sıcaklık hücum ettiğinde, 6 kilometreye paramparça yayıldı çocuklar.“İşçi” diyemiyoruz ya, o vakit angaryaya koşulmuş köle de diyebilirsiniz! Onlar da DNA’larıyla teşhis edilip defnedildi parça parça.
Soma’da, bakın onu biliyoruz, çok sıcaktı ama hepsi baretliydi. Her madenci ölüm kıyısında dolaşır da, hükümetin o kadar çok övdüğü, devletin kömürlerini, hem de aşırı üretime teşvik ederek aldığı bir madene güvenmeyecek de kime güveneceklerdi?