Zaman nasıl da hızla geçmiyor!
Akademisyenken danışman, danışmanken milletvekili olmadan bakan, bakan iken genel başkan ve başbakan olabiliyorsun… Tek başına iktidar olmuş bir partiyle tek başına iktidar olamıyorsun, hükümet kuramıyorsun...
Akademisyenken danışman, danışmanken milletvekili olmadan bakan, bakan iken genel başkan ve başbakan olabiliyorsun…
Tek başına iktidar olmuş bir partiyle tek başına iktidar olamıyorsun, hükümet kuramıyorsun, atanmışlarla yine tekrar genel başkan oluyorsun, olmadı tekrar seçime giriyorsun, aslında partide de tek başına iktidar olamıyorsun, çözüm-barış diyorsun, sonra yine savaş oluyor…
Böyle bakarsan, zaman nasıl da hızlı geçiyor!
***
Dışişleri bakanısın.
Bugünden tam üç yıl önce.
O gün bayrama az kalmış ama çoktan bayram yapıyorsun.
Televizyondan, canlı yayında dünya aleme ilan ediyorsun:
“Suriye’deki sancılı süreç çok uzun süreceğini düşünmüyorum. Artık bu süreci yıllarla ifade etmek yerine aylarla veya haftalarla ifade etmek gerekir.”
Bunu hesaplamak zor değil.
Şu an için üç yılla ifade etmemiz gerekmiyor; 37 ay veya artık hesabınıza göre 150-160 haftayla ifade mümkün!
Zaman nasıl da hızla geçmiyor!