Kayıp para ve iki kardeş
“Ağabey bir şey bulamayınca viran bahçeyi, yıkık evi yarı fiyatına satmak zorunda kaldı...” Birkaç yıl önce mahallede, yaşlı bir komşumuz vefat etti. Sağlığında...
“Ağabey bir şey bulamayınca viran bahçeyi, yıkık evi yarı fiyatına satmak zorunda kaldı...”
Birkaç yıl önce mahallede, yaşlı bir komşumuz vefat etti. Sağlığında çiftçilikle uğraşan çalışkan, hâli vakti yerinde biriydi. Bağı bahçesi evi tarlası vardı. Yalnız komşumuzun sağlığında bir kusuru vardı, kimseye bir yardımı dokunmazdı. Elinin sıkılığıyla nam salmıştı. Parasının olduğunu herkes bilir fakat bankaya gitmediğini bildiklerinden nereye sakladığı konusunda dedikodular dolanırdı. Muhtemelen evinde bir yerlerdeydi.
Vakit doldu, emr-i Hak vaki oldu yaşlı amcamız rahmeti rahmana kavuştu. Amca gitti ama paraları bu dünyada kaldı. İşin garibi “elimden alırlar” diye yerini çocukları da dâhil kimseye söylememişti. Ortak lokanta işleten iki oğlu cenaze işlerinden sonra miras paylaşımına başladılar. İki kardeş tarlaları paylaştılar sıra eve ve paraya gelmişti. Önce evin içinde parayı aradılar ama bulamadılar. Sonra sıra bahçeye geldi. Ağaçların altı kazıldı bahçedeki çeşme söküldü. Güzelim bahçe bu hengamede tarumar oldu, yok oldu. Paraları bahçede de bulunamayınca evin sıvaları kazınmaya taban tahtaları sökülmeye duvarları...