1920’den 2020’ye doğru

Ankara’daki o ünlü taş binanın, eski Meclis’in önünden her geçişimde hep aynı duyguyu hissederim. Bir milletin kaderinin değiştiği mekân öyle mütevazı, öyle olup bitenin farkında...

Ankara’daki o ünlü taş binanın, eski Meclis’in önünden her geçişimde hep aynı duyguyu hissederim. Bir milletin kaderinin değiştiği mekân öyle mütevazı, öyle olup bitenin farkında değilmiş gibi durmaktadır ki, sanki hiçbir şey olmamıştır. Şairin dediği gibi ‘nasıl da her şey yaşanmamışa dönmüştür’. Oysa taşların-duvarların, mimarinin-estetiğin hafızası zamanın akışına karşı ayakta durdukça, kendini o mekânın hikâyesiyle birlikte ifade eder.  İmparatorluğunu kaybetmiş bir halkın en kötü günlerinde Büyük Meclisi toplantıya açması, bugünden bakıldığında neyi ifade etmektedir? Burada görülmesi, asla unutulmaması gereken yeryüzünde bir ilkin gerçekleşmiş olmasıdır: Bir halk, kendi milli mücadelesini Millet Meclisi kurarak onun vasıtasıyla vermiştir. O zamana kadar böyle bir olay yaşanmamıştır, bunun daha sonra başka milletler için de bir model olduğunu belirtmek gerekir. Hindistan bu konuda Türkiye modelini takip edecektir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Veda zamanı 26 Nisan 2021 | 702 Okunma Yarın ayın kaçı? 22 Nisan 2021 | 466 Okunma Sistem değişti de ne oldu! 19 Nisan 2021 | 228 Okunma Reel sektörün dinamizmine uygun para politikası 15 Nisan 2021 | 107 Okunma Karadeniz barışı 12 Nisan 2021 | 134 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar