ABD ne yapmak istiyor?
Hayır, Suriye’de ‘yanlışlıkla yapıldığı’ söylenen rejim güçlerine dönük son hava saldırısından söz etmeyeceğim; çünkü biliniyor ki bir avuç coğrafyayı...
Hayır, Suriye’de ‘yanlışlıkla yapıldığı’ söylenen rejim güçlerine dönük son hava saldırısından söz etmeyeceğim; çünkü biliniyor ki bir avuç coğrafyayı elinin içi gibi tanıyan, bırakınız yeni teknolojilerle elektronik gözetleme yapmasını, karış karış her köşesini bilen bir ülkenin, böyle bir yanlış yapması Fırat Kalkanı operasyonundan sonra tesadüf olamaz.
Batı sisteminin ‘Türkiye’yi Ortadoğu’dan dışlayan siyaseti’ stratejik bir yaklaşım olarak benimsemesi ve bunu bütün müttefiklik iddialarına rağmen uygulamakta ısrar etmesi karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Doğu açılımını’ bu defa Suriye üzerinden yeni bir siyasete dönüştürmesi başta ABD olmak üzere Batı sisteminin önemli aktörleri açısından kaygı verici bir duruma yol açmıştır. Bir anlamda, stratejik hamle üstünlüğünü elde eden “Türkiye’nin DAEŞ, PKK/PYD terör örgütlerinin bu ülkede belli bölgelerde kurduğu hâkimiyet alanlarına karşı bir mücadele başlatması ve bu topraklardaki terör yapılanmasını söküp atarak tasfiye etmeye girişmesi, Batı’nın terörle mücadele ediyoruz gerekçesiyle yaptığı bütün kirli ittifakların çökmesine, anlamsızlaşmasına yol açmıştır.”