Başkanlık sistemi neye yarar?

Türkiye ilginç bir ülke; daha dün denilebilecek kadar yakın bir zamanda başkanlık sistemini ülkedeki sorunların aşılması için tek çıkış yolu olduğunu söyleyenler yazıp-çizenler...

Türkiye ilginç bir ülke; daha dün denilebilecek kadar yakın bir zamanda başkanlık sistemini ülkedeki sorunların aşılması için tek çıkış yolu olduğunu söyleyenler yazıp-çizenler, şimdi hep birlikte ağız birliği etmişçesine ülkeyi böleceğinden, siyasal sistemi otoriterleştirip, diktatörlüğe götüreceğinden bahsetmektedirler.

Bu tutarsızlığın sebepleri biraz irdelenirse altından tutarlı bir siyasi analiz değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a duyulan öfke-korku karışımı bir psikolojinin çıktığını görmek zor değildir.

Bölünmeden bütünleşmeye

Başkanlık sistemini savunanların bunlar arasında en azından benim savunduğum temel hipotez şudur: Türkiye’nin güçlü bir bürokratik devlet geleneği vardır, bu imparatorluğun en az son yüzyılından itibaren bir tahakküm düzenine dönüşmüş ve cumhuriyet döneminde de kuvvetlenerek devam etmiştir. Dolayısıyla 1950’lerden itibaren girdiğimiz demokratikleşme sürecinin ağır aksak ilerlemesinin sebebi de, askeri darbe ve müdahalelerle kesintiye uğramakla kalmayıp, bilhassa 27 Mayıs’la birlikte sistemin moda söylenişle bir vesayet rejimine dönüşmesinin yani militarizme yol açmasının sebebi de bu yapıda aranmalıdır.
Ülkede parlamenter sistem, bürokratik tahakküm geleneğini değiştirecek güce sahip olmadığı gibi, demokratik hukuk devleti olmanın şartlarını oluşturamamış, kuvvetler ayrımının işlemesini sağlamada da yetersiz kalmıştır. Bu durumun sosyolojik ve ekonomik nedenlerinden bahsedilebilir. Bunlar arasında, üzerinde sıkça durduğum Türk kapitalizminin bürokratik-militer kadrolarla yaptığı “kuvvetler birliği ittifakının”, toplumsal yapının iki binli yıllar öncesi farklılaşmamış tarımsal toplum özelliklerinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Netice olarak söylenebilir ki, parlamenter sistem içerisinde bu ittifakın bütünüyle tasfiye edilip siyasal sistemin demokratikleştirilmesinde ciddi sorunlar bulunmaktadır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Veda zamanı 26 Nisan 2021 | 702 Okunma Yarın ayın kaçı? 22 Nisan 2021 | 466 Okunma Sistem değişti de ne oldu! 19 Nisan 2021 | 228 Okunma Reel sektörün dinamizmine uygun para politikası 15 Nisan 2021 | 107 Okunma Karadeniz barışı 12 Nisan 2021 | 134 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar