Çarpık zihniyet
İktidarın dışında kalmak veya karşısında olmak, muhalefet yapmak için yeterli değildir. Bu durum sadece siyasi partiler için değil bütün muhalif unsurlar için, medya, aydınlar, sermaye grupları için...
İktidarın dışında kalmak veya karşısında olmak, muhalefet yapmak için yeterli değildir. Bu durum sadece siyasi partiler için değil bütün muhalif unsurlar için, medya, aydınlar, sermaye grupları için de geçerlidir.
Uzun iktidar dönemlerinin, hükümet eden partileri yıpratarak, muhalif pozisyonda kalan partilerin işini kolaylaştırdığı böylece muhalefet yapma imkanı verdiği, buna uygun ortam yarattığı düşünülür; ama bunun her zaman doğru olmadığını en azından AK Parti'nin on yılı aşkın iktidar dönemi için geçersiz olduğunu söyleyebiliriz.
Çaresizlik sendromu
Peki bu neden böyledir? Türkiye'nin siyasi partilerinden medyasına, büyük sermayesinden resmi aydınlarına, çeşitli örgütlü yapılara kadar, muhalif pozisyonda bulunanlar, neden 'muhalefet yapmakta' yetersizlik yaşamaktadırlar? Muhalefet etme sorunu yaşayan bu çevrelerde, öylesine sağlıksız tavırlar, öylesine çarpık bir zihniyet oluşmuştur ki, bunlar arasında AK Parti'ye karşı yaşanılan bu yetersizliği PKK gibi kan döken, şiddet diliyle var olan bir cinayet örgütüyle işbirliği yaparak ikame etmeye çalışacak kadar aşağılık bir tutumu benimsemiş olanlar bulunmaktadırlar.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve AK Partiye duydukları öfke ve kin bu taifeyi Türkiye'yi bölmek için kan döken bu terör örgütünün peşine takmış bulunmaktadır. Onların ortak beklentisi, PKK ister cinayet işlesin, ister bütün bölgede, isterse de Güneydoğu'da 'dört yüz kilometre kare alanda' hakimiyet kursun, bunu yaparken AK Parti yönetiminin sarsılmasına, devrilmesine yol açmasıdır".