Ekonomiye saldırmak!
İlk saldırıyı hatırlıyorsunuz, o günkü konjonktürde ABD Başkanı Trump’ın işaretiyle harekete geçen finansal mekanizmalar üzerinden yürütülen bir operasyondu. İçerde bir kısım...
İlk saldırıyı hatırlıyorsunuz, o günkü konjonktürde ABD Başkanı Trump’ın işaretiyle harekete geçen finansal mekanizmalar üzerinden yürütülen bir operasyondu. İçerde bir kısım yorumcular hemen harekete geçip doların fırlayacağını, tutulamayacağını dolayısıyla faizlerin tırmanıp ülkenin yeniden büyük bir krize yuvarlanacağını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘mecburen IMF kapısına gideceğini’ söylerken, sevinçlerini gizlemeye dahi gerek duymamaktaydılar.
Bir kısım yazarçizer ise sözde rasyonel bir açıklama yapıyormuş gibi, ekonominin kötü yönetildiğini söyleyip, ‘sürekli faiz lobisi gibi olmayan mekanizmaları suçlarsanız, ekonominin kendi kurallarına riayet etmezseniz olacağı budur’ gibi sanki uluslararası ilişkilerde, özellikle parası ‘rezerv para’ niteliği taşımayan, gelişme sürecinde olan ülkelere, ‘finansal operasyon yapılabileceği’ gerçeğini yok sayarak, rasyonaliteden bahsetmekteydiler!
GELMEYEN KRİZ