Kontrollü parti
15 Temmuz darbe girişiminin, demokrasiye karşı faşist bir cemaatin ülkeyi bölme, işgale açma ihaneti olduğunu görmeden, bu alçaklığa karşı açıkça tavır almadan siyasette bir varlık...
15 Temmuz darbe girişiminin, demokrasiye karşı faşist bir cemaatin ülkeyi bölme, işgale açma ihaneti olduğunu görmeden, bu alçaklığa karşı açıkça tavır almadan siyasette bir varlık göstermek mümkün müdür? CHP’nin açıkladığı karşı raporda, hâlâ ‘Kontrollü darbe’ söylemini diri tutma çabası içinde olması büyük bir talihsizliktir. Büyük bir talihsizliktir çünkü Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin partiye dönüşmesiyle kurulan bir siyasi hareketin, bugünkü Türkiye’ye karşı, bu ülkenin bağımsızlığını, birliğini ortadan kaldırmaya dönük bir operasyona karşı açık bir tavır alamaması ciddi bir sorundur.
“‘Kontrollü darbe’ söylemi ortaya atıldığında, doğrusu meseleyi bu partinin yönetim kadrosunun ‘siyaset yapmada’ yaşadığı yetersizlik sendromuna bağlayarak, bu kavram üzerinden bir siyasal eleştiri arayışı olarak görmüş, kavramın gelişi güzel kullanılmış olabileceğini düşünmek istemiştim. Daha sonra bu söylemden bir ara vazgeçilir gibi olmasını da bu iyimser ba