Kopar zincirlerini Gülsarı
Türkiye sadece duygusal olarak değil, stratejik bakımdan da yalnız değildir. Batı sisteminin kriz yaşadığı yeni bir tarihsel dönemin içine yolculuk yapıyor, dünyanın yeniden şekillendiği bir sürece...
Türkiye sadece duygusal olarak değil, stratejik bakımdan da yalnız değildir. Batı sisteminin kriz yaşadığı yeni bir tarihsel dönemin içine yolculuk yapıyor, dünyanın yeniden şekillendiği bir sürece tanıklık ediyoruz. Bugün bunu fark etmeyenler, yaşanılan olaylara da muhtemelen bir anlam veremeyeceklerdir. Bunun sebebi açıktır; bir devrin dünya görüşüne, zihniyet dünyasına hapsolanlar, başka bir dünyanın kurulmasının mümkün olduğuna dahi inanmayacaklar, ihtimal vermeyeceklerdir; hele bunlar hegemonik düzenin ideolojik ve politik ağının içinde bir yerde duruyorlarsa, asla yeni olanı göremezler
“Bu sebepledir ki Türkiye’nin ‘tarihsel iktidar zümresi’ mensupları, ABD’nin çizgisine mahkûm olmayan bir dış politikanın sürdürülemeyeceğini düşünmekte; çok boyutlu dengelere dayalı, bağımsızlıkçı bir uluslararası siyasete yöneldiğimizi bir türlü kabul edememektedirler. Bu durumu ‘ultra liberalizm’ modasının gereği olarak yaklaşık 2000’lerin başından itibare