Seçimler ve partiler
Seçim sonrası partilerin açıklamalarına, liderlerinin tavrına bakılırsa hepsinin seçimi kazandığını düşünebilirsiniz. İktidar partisi 13 yıl önce tek başına Meclis’te mutlak bir...
Seçim sonrası partilerin açıklamalarına, liderlerinin tavrına bakılırsa hepsinin seçimi kazandığını düşünebilirsiniz. İktidar partisi 13 yıl önce tek başına Meclis’te mutlak bir çoğunluğa sahip olduğu oy oranının çok üstünde bir sonuç aldığı, dördüncü genel seçimden de en yakın rakibi olan ana muhalefete, üçüncü sıradaki partinin ulaştığı toplam oran düzeyinde fark attığı ve seçimden açık ara önde olduğu için böyle düşünebilir.
"Ana Muhalefet Partisi’nin kendisini nasıl başarılı gördüğünü anlamak ise kolay değildir. Bir parti ana muhalefet olarak girdiği dördüncü seçimden de oy kaybederek çıkıyorsa üstelik lideri daha önce aldığı oy oranının altında kalırsa istifa edeceğini açıklamış ise (notere gitmiş miydi ?) bu durum nasıl kabullenilmektedir"!
Üçüncü sırdaki parti MHP bir önceki seçime göre oylarını yaklaşık %3 civarında artırdığı için başarılı görülebilir, fakat onun da aldığı oy oranının 1999 Seçimleri’nde aldığı % 18'in dahi altında kaldığını hatırlamak gerekir.
Neyin siyaseti?
Dördüncü sıradaki parti, ülkenin doğusunda sandık hâkimiyetini ele geçirip, tam saha baskı-şiddet uygulamalarıyla, bazı şehirlerde "açık oy gizli sayım" türünden anti demokratik, insanların siyasi özgürlüklerini gasp eden, seçme haklarını engelleyen bir ortamda bu neticeye giderken, ülkenin batısında geniş bir mutabakat yapmayı,' etnik siyasetten' 'ülkesel siyasete' dönük bir algı yaratarak bu neticeye ulaştığını görmek gerekir.