Türkiye, İran olmayacak!
Sokaklarda toplanıp, mitinglerde kalabalıklara veya terör eylemi sonucunda kaybedilen bazı şahsiyetlerin cenaze törenlerini bahane ederek bir araya gelen insanlara, “Türkiye İran olmayacak” diye slogan attıranlar henüz unutulmuş...
Sokaklarda toplanıp, mitinglerde kalabalıklara veya terör eylemi sonucunda kaybedilen bazı şahsiyetlerin cenaze törenlerini bahane ederek bir araya gelen insanlara, “Türkiye İran olmayacak” diye slogan attıranlar henüz unutulmuş olamaz. O günlerde ortaya atılan iddia şuydu: İran, İslam Devrimi'ni dışarıya yaymak ihraç etmek üzere çalışmaktadır, dolayısıyla Türkiye’deki Kemalist rejimin baş düşmanıdır.
Bilindiği gibi iddia burada bırakılmamaktadır.”Türkiye’nin demokratikleşmesini arzulayanlara, yerleşik militarist rejimin ve kurumlarının değiştirilmesini isteyenlere daha işin başında gözdağı verilmektedir”. Türk toplumunun Müslüman bir geleneğe sahip olması, kaçınılmaz olarak bu baskı rejiminin değişimini talep edenler arasında, geleneksel dindar veya yenilikçi muhafazakâr grupları ön plana çıkarmaktaydı. İşte kendilerini rejim muhafızı konumunda gören, eski rejimin değişimine karşı tepki gösteren bütün unsurlar, bilhassa bu dindar-muhafazakâr unsurlardan gelen yenilikçi taleplere, demokrasi ve özgürlükçü söyleme karşı tahammülsüzlük göstermede sınır tanımamaktaydılar.