Türkiye yalnız değil
ÜLKEMİZ, teröre dayalı bir strateji ile yalnızlaştırılmaya çalışılmıştır. Türkiye'nin takip ettiği Ortadoğu siyaseti, bu saldırı üzerinden başarısızlığa...
ÜLKEMİZ, teröre dayalı bir strateji ile yalnızlaştırılmaya çalışılmıştır. Türkiye'nin takip ettiği Ortadoğu siyaseti, bu saldırı üzerinden başarısızlığa uğratılıp değiştirilmek istenmiştir. Bunu yapmak, yani geriye dönmek mümkün müdür veya Türkiye'ye böyle bir şey kabul ettirilebilir mi?
Bu tür hesaplar yapanların en büyük yanlışı, takıp edilen diş politikanın dayandığı stratejinin anlamını kavramaktan uzak olmalarıdır. Terör örgütünü kastetmiyorum; onlardan böyle bir akla sahip olmalarını beklemek zaten eşyanın tabiatına aykırıdır. Burada kastedilen, Ortadoğu siyaseti yapan devletler, uluslararası güç merkezleridir.
Bilindiği gibi 'dünya sistemi' diye bilinen, uluslararası ilişkileri düzenleyen yapı, belli aşamalardan geçerek bugünkü halini almıştır. Bu sistemin 'sanayi çağıyla' kuru-lan yapısı ikinci savaş sonrası değişmiş, ABD merkezli yeni bir ekonomik siyasal sisteme geçilmiştir.
TÜRKİYE NEREDE DURUYOR?
Bugün yeryüzünde yaşanan birçok krizin temelinde, yaklaşık altmış yıl süren bu dünya sisteminin artık içinde yaşadığımız bu dünyayı taşımakta yetersiz kalmasıyla ilgilidir. Teorik bir tartışmaya girmeden, kısaca belirtmek gerekirse, küreselleşme diye ifade edilen süreç, aslında bütünüyle 'kapalı yapıları' farklı bir tarzda birbirine bağlayan, birbirine duyarlı hale getiren, yatay ilişkilerin daha çok gelişmesine imkan sağlayan yeni dönemi işaret etmektedir.
"Dünya sisteminin hiyerarşik düzenlemelere dayanan, bağımlılık ilişkileri üzerinde kurulu yapısı ve eski kurumsal düzenin bu yeni dinamiklerle çelişen birçok yönü bulunmaktadır ve elbette ki bundan en çok sıkıntı çeken ve çekmekte olan da eski sistemin hâkim pozisyonunda bulunanlar olacaktır. Dünya sisteminin patronajını oluşturan kadro, bugün duruma hâkim olsa da bu sürecin hâkimiyet sahalarını daralttığını, bir başka ifadeyle üzerinde durdukları zeminin çekildiğinin farkındadırlar."
Bunun doğal sonuçları vardır. Bunlardan birincisi, yeni ekonomik-politik güç merkezlerin oluşması ve Batı merkezli hâkimiyet döneminin bitmek üzere olmasıdır. İkincisi, başta Türkiye olmak üzere Ortadoğu'nun değişimidir. Bu bölgede yaklaşık yüzyıl süren, Batı tarafından kurulmuş olan denetim ve bağımlılık ilişkileri sürdürülmez bir biçim kazanmıştır. Üçüncüsü, dünya dengeleri yeniden kurulamazsa, bütün dünyada büyük bir kaosun habercisi olan birçok olay yaşanmaktadır ve bunların başında terörün uluslararası bir mesele halini alması gelmektedir.