Türkiye'yi durdurabilir misiniz?
Bütün Batılı başkentlerde bu sorunun sıkça sorulduğu konuşulduğu bir zamanda yaşıyoruz. Yüz yıl önce Türkiye için uygun görülen yer bellidir: Batı’nın kontrolünde, kendi...
Bütün Batılı başkentlerde bu sorunun sıkça sorulduğu konuşulduğu bir zamanda yaşıyoruz. Yüz yıl önce Türkiye için uygun görülen yer bellidir: Batı’nın kontrolünde, kendi tarihsel hinterlandında bir iddia taşımayan, özellikle stratejik kaynaklardan mahrum bırakılmış, yoksul ancak Batı’ya bağımlılığı ölçüsünde ayakta kalacak bir ülke söz konusudur. Emperyalizmi önce Çanakkale’de, sonra Milli Mücadelede olmak üzere iki defa yenmiş olmasına rağmen maalesef 20. yüzyılda Türkiye’ye uygun görülen yer budur.
Sanayileşmiş Batı karşısında tarımsal bir imparatorluğun tasfiyesi sonrasında cumhuriyet, yoksul, ekonomisi zayıf, örgütsüz bir toplumda ve geri kalmış tarımsal bir ülkede kurulmuştur. Bilhassa Milli Mücadele sonrası bu geri kalmış toplumsal yapıyı değiştirme yönünde arzu ve gayretler konjonktürün de etkisiyle fakat esas olarak Tek Parti yönetiminin kurulmasından sonra kaybolmuş; erken cumhuriyetin gelişme heyecanı yerini bürokratik tutuculuğa