Yol ayrımında milliyetçiler ve diğerleri
Önceki yazımda ‘Ülkücüler Kemalistleşiyor mu!’ diye sorarken, kendisini milliyetçi diye tanımlamasına rağmen tipik Kemalist söylemin dışına çıkamayan bir anlayışın yaygın olmasa da...
Önceki yazımda ‘Ülkücüler Kemalistleşiyor mu!’ diye sorarken, kendisini milliyetçi diye tanımlamasına rağmen tipik Kemalist söylemin dışına çıkamayan bir anlayışın yaygın olmasa da faal olduğundan, görünür olmasından söz etmiştim. Bu durumun ortaya çıkmasının ilk nedenini Kemalist ideolojiyi yani tipik Batılılaşmacı/mandacı anlayış etrafında örgütlenmiş bir stratejiye bağlamıştım. İkinci ve daha önemli neden ise milliyetçilik düşüncesinin kendi tarihsel çizgisini sürdürmede yaşadığı sorunlarla ilgilidir.
Daha önemli olduğunu düşündüğüm bu ikinci hususun üzerinde durmadan, meselenin muhtelif boyutları analiz edilmeden milliyetçilik anlayışının karşılaştığı sorunlar, bazı grupların, Kemalist -ulusalcı söyleme hapsolmuş, onun ikinci sınıf yorumuna, sloganlarına boğulmuş bir anlayışın kendini milliyetçi diye nasıl takdim ettiğini de anlayamayız. Bu mesele sadece milliyetçiler için önemli değildir, bu ülkenin varlığıyla kimliğiyle, geleceğiyle ilgili