Büyük zuhurun arifesinde
Kemalist sistemin Menemen provokasyonuyla iyice sindirilen Müslüman Anadolu halkının agorada yankılanan sesi, patlayan öfkesiydi Üstad Necip Fazıl Kısakürek. “Yekpare bir inanış, görüş ve...
Kemalist sistemin Menemen provokasyonuyla iyice sindirilen Müslüman Anadolu halkının agorada yankılanan sesi, patlayan öfkesiydi Üstad Necip Fazıl Kısakürek. “Yekpare bir inanış, görüş ve ölçülendiriş manzumesi” olarak tanımladığı Büyük Doğu fikriyatı hasrında verdiği destansı mücadele…
İlk önce teşhisi koydu: Kanuni’den bu yana Müslümanlar aşk ve vecd’i kaybetti!
Sonra da reçeteyi önümüze koydu: Büyük Doğu.
Büyük Doğu: “Kendi içimizde ve kendi cebimizde kaybettiğimiz, sonra körler gibi el yordamıyla eşya ve hâdiseleri sığayarak hep dışımızda ve yabancı ceplerde aradığımız, aradıkça kaybettiğimiz, kaybettikçe bulduk sandığımız, bulduk sandıkça kaybımızı derinleştirdiğimiz anahtarın kum üzerindeki yuvası…”
Bu yuva: “&