Kuburdakiler yine hüsranda
Sürekli ''Erdoğan üç vakte kadar gidici'' diye fal bakan, pardon 'gazetecilik' yapanları biliyorsunuz. Unutmuş olabilirsiniz hatırlatayım: Özgürce ''Erdoğan üç vakte kadar gidici'' falını bakmaları için...
Sürekli ''Erdoğan üç vakte kadar gidici'' diye fal bakan, pardon 'gazetecilik' yapanları biliyorsunuz. Unutmuş olabilirsiniz hatırlatayım: Özgürce ''Erdoğan üç vakte kadar gidici'' falını bakmaları için ABD'den ve Avrupa'dan maaş alan 'bağımsız gazeteciler'den bahsediyorum.
Şimdi haklı olarak soracaksınız: ''Hem dışarıdan maaşa bağlanmışlar diyorsun hem de bağımsızlar diyorsun, bu nasıl bağımsız gazetecilik?''
Ben demiyorum onlar kendilerine 'Biz bağımsız gazeteciyiz' diyorlar. Çok da üzerinde durulacak bir mevzu değil, nihayetinde kadın satıcılarına 'iş insanı' denilen günümüzde ABD ve Avrupa'dan maaşa bağlanmış gazeteciler kendilerine 'bağımsız' demiş çok mu!..
Bu gayriahlâkî ilişkide alan memnun ama veren pek memnun değil. Geçmiş yazılarımda Türkiye'deki pek 'bağımsız gazeteciler' hakkında ABD'de yayımlanmış raporlardan bahsetmiştim. Özetle diyorlar ki, maaşa bağladığımız Türk gazetecilerine o kadar para