PKK/PYD’nin kaldıracı DEAŞ, suflörü FETÖ
Uluslararası güçlerin oyuncağı olan terör örgütleri çok boyutlu işlev görürler. Bir boyutuyla kendi amaç ve hedeflerini gerçekleştirmek için eylemler yaparlar, diğer boyutuyla kendilerini...
Uluslararası güçlerin oyuncağı olan terör örgütleri çok boyutlu işlev görürler. Bir boyutuyla kendi amaç ve hedeflerini gerçekleştirmek için eylemler yaparlar, diğer boyutuyla kendilerini kullanan güçlerin amaçlarına hizmet ederler.
Örgütler verdikleri taşeronluk hizmetine göre ‘kullanım değeri’ne sahiptirler ve bu kullanım değeriyle elde ettikleri destek sayesinde kendi amaçları için güç devşirdiklerini düşünürler. Zaman zaman gerçekleşen terör eylemlerinin örgütlerin asli amaçlarına zarar verdiği çok aşikardır. Özellikle sivillere yönelik kanlı saldırılar sebebiyle oluşan toplumsal ve uluslararası tepki örgütlerin toplumsal desteğini zayıflatır.
Peki ‘algı’yı hesaba katmak zorunda olan örgütler böyle bir duruma düşmeyi nasıl kabullenirler? Bunun cevabı çok açıktır:
Terör örgütleri kendilerini destekleyen güçlerin yönlendirmelerinden bağımsız hareket edemezler ve ancak bu güçlerin oyun planları içinde kendilerine gelecek görürler. Kısmi zararı, daha büyük beklentiler için kabullenirler. Marksist Leninist ve emperyalizm karşıtı söylemlerde olan PKK da emperyalist güçlerin oyun planlarında sadece bir figürandır. Terör üzerinden siyasi iktidarların baskılandığı da bir vakıa, bölgesel dengelerin ve sınırların tanzim edilmeye çalışıldığı da bir gerçek... Özellikle DEAŞ Ortadoğu’nun yeniden tanzimini için müdahale gerekçesi oluşturan bir ‘kötülük’...
Türkiye’nin de bölgeye dikte edilen senaryolara karşı kendi ulusal güvenliğini gözetecek bir yaklaşım içinde olması ve DEAŞ tehdidine karşı tedbirler geliştirmesi kaçınılmaz.