CHP’de bir şeyler oluyor
Hürriyet Gazetesi Yazarı Yalçın Bayer’in bugünkü (27.04.2022)''CHP’de bir şeyler oluyor’’ başlıklı yazısı.
CHP’nin dün grup toplantısı vardı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu kürsüden önce hazırladığı metni değiştirerek, genelde bir saat süren konuşmasını 13 dakikada bitirdi.
Konuşmasına sert bir tonda “Öfkeliyim, yumruklarımı sıkıyorum”diyerek başladı, daha sonra “Biz birbirimize emanetiz, başarırsak birlikte başaracağız” diye de ekledi.
Hem parti içine de hem de dışarıya mesajlar vardı.
“Şimdi bütün yol arkadaşlarıma sesleniyorum” derken, şu tarafı dikkat çekiciydi: “Size de bir çift lafım var. Ya bana katılın ya şimdi şu anda yolumdan çekilin, açık ve net söylüyorum!”
(Kılıçdaroğlu bu cümleleri hazırladığı kâğıttan okuyordu.)
Bu sert konuşmanın ardından akla bir dizi soru geliyor:
CHP grup toplantısında milletvekilleri, bazı CHP’li belediye başkanları da bulunuyordu. Genel Başkan’la hareket etmeyen, cumhurbaşkanlığı adaylığında Mansur Yavaş’ı ya da Ekrem İmamoğlu’nu destekleyenleri mi kastetti burada Kılıçdaroğlu... Yoksa altılı masada bulunan parti genel başkanlarına, yani ‘dostlarına’ anlamlı bir mesaj mıydı?
KUMPASÇILARA MI SÖYLEDİ
Elektriği kesilmiş bir vatandaşın evinde yaptığı açıklamadan sonra evin o gün elektriğinin kesik olmadığı ortaya çıktı, bu ‘kumpası’ kuranlara mı söyledi yoksa. Kemal Bey’i bu eve kim götürdü?
Sözcü gazetesine geçen hafta üç gün süren bir röportaj veren Ekrem İmamoğlu’nun bir sözü Genel Merkez’de hâlâ tartışılıyor. İmamoğlu’nun “Sorumluluğumun farkındayım. Ben kendimi taca ya da auta atmadım” sözünden ne gibi ‘derin siyaset’ anlamları çıkarılacak bakalım!
Yine İyi Parti Genel Başkanı Akşener’e verdiği iftar yemeğindeYavaş’ı överken söyledikleri biraz da Akşener’in adayıymış gibi sorulara neden olmaz mı?
Özetle... Kemal Kılıçdaroğlu, gruptaki konuşmasını milletvekillerinin yüzüne karşı yaptığına göre bu sözleri neden canlı yayında söyledi de kapalı grup toplantısına bırakmadı. Burada bir maksat olduğu anlaşılıyor. Demek ki parti içinde bir restleşme olduğu gün yüzüne çıktı. Bu da “Kılıçdaroğlu resti gördü, safınızı seçin ya da gidin” yorumuna yol açtı.