Fatih Sultan Mehmet hiç yobaz değildi
SAYIN Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan Bey 29 Mayıs fetih kutlamalarına katılacakmış. Umarım fethin öneminin ve bilhassa Fatih'in dehasının gerçek yüzüyle anılmasına vesile olur kendisinin...
SAYIN Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan Bey 29 Mayıs fetih kutlamalarına katılacakmış.
Umarım fethin öneminin ve bilhassa Fatih'in dehasının gerçek yüzüyle anılmasına vesile olur kendisinin katılımı, yeni bir seçim mitingine dönüşmeden... Burada özetleyeyim: İstanbul'un fethi askeri bir başarı değildi, neredeyse hezimetti. Sadece 8000 kişinin savunduğu, nüfusu en çok 60 bine düşmüş aç ve yoksul Bizans'a 80 bin kişilik düzenli ordu ve en az 10 bin kişilik başıbozuklardan oluşan ve o zamana kadar tarihin gördüğü en büyük ateş gücüne sahip bir ordu saldırdı ve ancak iki ayda alabildi. Vaziyeti Fatih'in ısrarı ve mağlup komutanları şiddetle cezalandırması ancak kurtarabilmiştir. Halbuki Haçlılar Osmanlılardan 249 sene evvel çok daha güçlü bir Bizans başkentini iki haftada, top kullanmadan almışlardı, çünkü doğru yerden, Haliç'ten saldırmışlardı. Osmanlı fethinin çok gecikmesinin sebebi Fatih'in kara surlarından yaptığı saldırının yerinin yanlış seçilmiş olmasıydı. Denizde de 140 parça Osmanlı donanması, Bizans'a yardıma gelen yalnızca üçü muharip dört gemiyi (evet yanlış okumadınız sadece dört) durduramamıştı. Fatih'in sinirden atını denize sürdüğü meşhurdur.
MEDENİYET ÂŞIĞI
İstanbul'un fethinin önemi askeri değil, onu fetheden 21 yaşındaki padişahın medeniyet aşkını ortaya koymasındadır. Fetihe, İslam evliyalarının yardım ettiğini söyleyen Ak Şemseddin'i tersleyip; "Öyle bir şey yok. Şehri benim kılıcım aldı" diyerek din ile devleti kesin bir şekilde ayırmış, arkasından şehrin kütüphanelerindeki coğrafya, tarih ve Yunan mitolojisi eserlerini toplatarak koruma altına almış, coğrafya eserlerini tercüme ettirmiştir.